Çocuklarda Yas Sürecini Yönetmek
Çocuklar ölümle ilgili sizlere çok fazla soru sorabilir. Böyle bir durumda mümkün olduğunca çocuğun sorularına cevap vermek, doğru yöntemlerle ölüm kavramı üzerinde konuşabilmek, yas sürecini doğru yönetebilmek adına çok önemlidir.
Reyzan Şahin
Psikolojik Danışman
Çocuklarda yas süreci yönetimi dikkatli yürütülmelidir. Ölüm yetişkinlerde konuşulması zor olan, çok hassas bir konudur… Ebeveyn olarak çocuğunuzla bu konuyu konuşmakta zorlanabilir, konuşmayı ertelemek-geçiştirmek isteyebilirsiniz.
Bazı yetişkinler ölüm kavramını çocuğa yumuşak bir şekilde anlatmak için “öldü̈” kelimesini kullanmak yerine “Vefat etti, hayatını kaybetti, göç etti, cennete gitti, melek oldu, uzaklara gitti, gökyüzünde bizi izliyor.” gibi metaforlar kullanabilir. Fakat unutmamak gerekir ki özellikle küçük çocukların gelişim süreçleri de göz önünde bulundurulduğunda bu kavramlar onlar için hiç tanıdık değildir. Süreci aktarırken çocukların daha iyi anlamlandırabilmeleri ve yönetebilmelerine adına “Öldü” kelimesini kullanılmalı, soyut kavramları anlamada zorlanacakları bir ortam yaratılmamalıdır.
Ölüm kavramını çocuklara anlatırken faydalanılacak kitaplardan biri “Çok Sevdiğim Bir Yakınımı Kaybettim”, birkaç cümlesi de bu konuda ebeveynlere yardımcı olacaktır.
“Her şeyin bir başlangıcı ve bitişi vardır. Her gün birileri doğar, her gün birileri ölür… Biri öldüğünde bedeni artık çalışmaz, artık nefes almaz, kalp atmaz, artık ölen kişi düşünmez ve hissetmez. Yemek yemez, uyumaz… Genelde filmlerde kötü̈ insanlar ölür ama gerçek hayatta iyi insanlar da ölür. İnsanlar çeşitli sebeplerden ölür kimisi yaşlandığı için kimisi hastalandığı için kimisi ise beklenmeyen durumlardan dolayı…”
Çocukla ölüm kavramı konuşulurken her canlının doğup, büyüdüğü, öldüğü bitkiler-hayvanlar üzerinden örnekler verilerek anlatılabilir. Bu süreçte “Ben de bir gün ölecek miyim?”, “Biz de ölecek miyiz?”, “Ya sen de ölürsen?” gibi sorular gelebilir. Bu durumda herkesin bir gün öleceği fakat bunun kısa zamanda olma ihtimalinin düşük olduğu, sağlıklı/sağlıklı kalmak için çaba gösterildiği, ani kazalara karşı önlem alındığı (araba kullanırken kemer takmak, trafik kurallarına uymak vb.) somut örneklerle paylaşılarak çocuk rahatlatılabilir. “Ölenlere ne yapılır ne olur?” gibi sorulara kaçamak cevap vermemek; olabildiğince net, ayrıntıya girmeden, kısa ve dürüst cevap vermek önemlidir. Çocuğun sorduğu kadarına cevap vermek, fazla ayrıntıya girmemek gerekmektedir. Eğer çocuğunuz tarafından bilmediğiniz bir soru sizlere yöneltilirse “Ben de tam olarak bilmiyorum.” ya da “Bilmiyorum ama istersen senin için araştırabilirim.” gibi samimiyet ve içtenlikle yanıtlamak güven duygusu için oldukça önemlidir. En büyük sorunlardan biri maalesef ölüm konusunun konuşulmaması ve ötelenmesidir. Konuşulmadığı sürece çocuk ölümü̈ kendi kafasında, hayal gücüne göre travmatize edebilir, süreci kafasında netleştiremediği için yaşadığı duyguları büyütebilir. “Ben bu konuyu başkalarıyla konuşamam, ben kendi meselelerimi kendim halletmeliyim.” alt mesajlarını alabilir, duygularını paylaşmak yerine bastırmak eğilimine girebilir.
Ölüm konusunu konuşmaktan kaçınmak yerine bu konuyla ilgili konuşmak çocuğa “Benimle her şeyi konuşabilirsin.” alt mesajını verecek, çocuk da duygularını bastırmak yerine paylaşmayı öğrenecektir. Özellikle sevilen bir kişinin kaybında bazı ebeveynler çocukları çok etkilenmesin diye duygularını çok belli etmek, yanlarında ağlamak istemez. Fakat unutmamak gerekir ki çocuklar birçok durumun farkındadır ve dürüstlük bu süreçte son derece önemlidir. Çocuğun yanında ağlayabilmek, üzüntüyü paylaşmak bu sürecin en önemli parçalarından biridir. Çocuk hayatını kaybeden kişi için “Onu çok özledim.” gibi söylemlerle geldiğinde duygu paylaşımında bulunmak “Çok haklısın, uzun zamandır görmüyorsun, ben de çok özledim.” gibi ifadelerle açıklama yapılabilir. Zaman zaman hayatını kaybeden kişi hakkında sohbet edebilir, güzel anıları paylaşabilir, birlikte resim yapabilirsiniz. Çocuk ile duygu paylaşımında bulunmak ona da duygularını bastırmamayı öğretecektir; konuştukça, duygularını paylaştıkça, üzülmenin ve ağlamanın doğal bir süreç olduğunu ve saklamaması gerektiğini fark edecek, üstesinden gelecektir.