Hastalık da Şifa da Nefeste Saklı

31.01.2018
1.663
Hastalık da Şifa da Nefeste Saklı

Nefes kapasitesi kişinin yaşamdan neyi-ne kadar alabildiğini gösterir. Nefes ile başlayan hayatı tekrar nefes ile yakalamak, hastalıkları nefesle şifalandırmak ister misiniz? Evrenin insana sunduğu tüm güzellikleri; sağlığı, sevgiyi, bolluğu, bereketi nefes ile alıp, içinize çekip, doyasıya sağlıkla yaşamak… Bunun için yapmanız gereken; önce nefes analizinizi yaptırıp, sorununuzun ne olduğunu tespit edip, uzman eşliğinde onu düzeltmek…

Semir Kurtoğlu

Nefes Koçu-Enerji Terapisti

Fotoğraf: Ünal Oymak

İnsanoğlu nefes kullanmayı, egosunun gelişimine bağlı olarak 2-3 yaşlarında kaybeder. Bu biraz daha erken ya da geç yaşlarda olabilir. Kişinin egosu geliştiğinde ego tabanlı stres başlar ve bu durumla bağlantılı olarak nefes alışı bozulur. İstenmeyen durumlar yaşandığında kişi kendisini ve egosunu cezalandırma yöntemi nedeniyle, bilinçdışı nefesini tutar.

Çocuk veya yetişkin kişi için kreş, okul, öğretmen, ders, sınav, arkadaş, iş, anne-baba, sevgili sorunları yani yaşam içindeki problemler karşısında duyulan öfke duygusuna verilen ilk tepki masaya vurmak yerine nefesi tutmak olur. Bu durumda diyafram kasılmaz, göğse nefes dolmaz, kişi kilitlenir ve nefes durur.  O an hayat durur. Hayat bir saniyedir zaten… Bir saniye önce nefes alınır, bir saniye sonra hayata veda edilir. Aslında çözüm olarak görülen nefesi tutmak öfkenin şiddetini artırır. Çünkü vücudun stres yükü artar, ihtiyacı olan oksijeni alamadığı için daha çok strese girer, hücreler oksijensiz kalır, -vücuttan atılan toksinlerin büyük çoğunluğu nefes ile dışarıya atıldığı için- vücut toksin atamaz. Bağışıklık sistemi zayıflar. Bağışıklığı olmayan bir vücut zaten kişiye hizmet edemez. Anatomik ve kronolojik rahatsızlıklar oluşur; sürekli grip, burun akıntısı, karın ağrısı, vs. bu her bireyde farklılık gösterebilir.

Hastalık da Şifa da ‘Nefes’te Saklı…

İnsan için nefes almak en doğal haktır, evren ve dünyadaki en büyük ödüldür. Kişi bundan kendini mahrum ettiğinde enerji alanı, psikolojisi, dengesi, stres yönetiminde çok büyük negatif değişikliklere neden olur.

Kişi geçmeyen ağrı, grip, sindirim, solunum rahatsızlıkları yaşıyorsa ilk bakılması gereken durumlardan biri ve belki de en önemlisi nefes dengesidir. Çünkü nefes düzeltildiğinde, vücut-nefes ikilisi dünya ile uyumlu hale getirildiğinde hastalıklar şifa bulur.

Basit testlerle sorunu yakalamak mümkün…

Nefes, kalp sorunu; bu, kişinin çok ciddi bir sevgi sorunu yaşadığını gösterir.

Göğsün hemen altında diyaframın üstünde nefes tıkanır ve kalp bölgesine gitmez.

Göğüs ağrıları; kalp çakrasının kapalı olma ihtimali yüksektir. Sürekli soğuk algınlığı durumu vardır, akciğerde baskı hissedilir. Nefes aldıkça o çakra aktive edilebilir.

Mide şikayetleri varsa; genelde iş stresi ve özgüven sorunu yaşanıyordur.

Konuşma sorunu ve boğaz bölgesi sorunları; anne-baba, aile ilişkilerinde yaşanan tıkanıklığın işaretidir. Çok yönlü olmakla beraber genel olarak tüm çakra ve alanlara etki eder. Genel olarak insan kendini ifade etme sorunu yaşar.

Kalp bölgesi sıkışması ve ağrıları; anne-babadan aldığı sevgi, yaşanan iletişim sorunu karşısında kalp bölgesinde sıkışmalar yaşanır.

Bağırsak, rahim, testis, kasık bu bölgelerde sıkıntı varsa; kişinin bu dünya ile olan bağı doğru kurulmamıştır.

Çakralarda saklı olan hastalıklar:

*Birinci-kök çakrası kapalı ise; kişinin dünya ile bağlantısı zayıftır. Bu dünyada olmak istemez, bu dünyada yaptığı hiçbir şeyden mutlu olmaz.

*İkinci çakra sindirim ile ilgilidir; Göbek deliğinin iki üç parmak altında bulunur. Bu çakra kapalı olduğu durumlarda kişi olayları sindiremez ve sindirim problemleri ortaya çıkar. Bağırsak, cinsel isteksizlik ya da cinsel hayatta ciddi sorunlar…

Üçüncü çakra: ‘Benlik’; göbek deliğinin iki-üç parmak üstündedir. Varoluş çakrasıdır. Özgüven çakrası kapalı olduğunda iş, sınav, vs. stresinde mide bulanır. Bu tamamen üçüncü çakranın dengesinin psikolojik olarak bozulması ile ilgilidir.

*Dördüncü çakra kalp-sevgi-aşk çakrasıdır; Her çakranın varoluşu çok önemlidir ama bu çakra biraz daha önemlidir. Sevgisizlik, aldatılma, kara sevda veya tanrısal aşk sıkıntısı yaşandığında sevgi çakrasında sıkıntı yaşanır. Kalp sürekli tekler ve sinyal verir.

*Beşinci çakra ‘ifade’ çakrasıdır; Kişi kendin idoğru ifade edemediğinde, kendisine fırsat verilmediğinde veya enerjisel olarak burada bir bozukluk olduğunda kişi bu yüzden ifade edemez.

*Altıncı çarka: ‘tepegözü-algı-dünya görüşü’; Algı ve sezgiler kişiye göre farklılık gösterir. Görmek, algılamak çok büyük sorumluluk ister.

*Yedinci çakra ‘Tanrı bağlantısıdır’; onun aktive olmaması gibi bir durum söz konusu değildir. O zaman ölüm gerçekleşir.

Eğer kişi sağlığında bu sorunlardan bazılarını fark ediyorsa daha sağlıklı olmak ve yaşamak için mutlaka bir nefes koçundan yardım almalıdır. Kişiye göre sorun farklı olduğu için çözümü de farklıdır. Seans sırasında nefes kapasitesini ve kalitesini yükseltmek için akupunktur noktalarına baskı uygulanır. Vücutta şartlı refleks oluşturulur. Sinir ve stres anında nefesini tutmak yerine 10 kez ya da daha fazla ağızdan derin nefes alıp-vermek, stresin sırttan akıp gitmesine yardımcı olacak noktaları harekete geçirir. Doğru nefes almak şifalanmaktır. Yaşamla barışmak ve daha sağlıklı, daha mutlu, daha sevgi dolu, anlayışlı, hoşgörülü bir hayat için nefes almayı öğrenmek gerekir.

Stres anında yapılması gereken:

Doğru nefes burundan alınıp, ağızdan verilen nefestir. Mümkünse öncelikle diyaframda başlamalı, oradan ciğere çıkıp, dışarı üflenmelidir. Alış süresi ile veriş süresi 3’e 2 oranında olmalıdır. Stres anında vücut daha fazla oksijene ihtiyaç duyar; ağızdan güçlü bir şekilde alınan oksijenin miktarı daha fazla olacağı için, diyaframa oradan da ciğerlere gönderilen nefes vücuda şifa gibi gelir.

Aşk acısı çekerken, iş stresi yaşarken sabah 30 kez, akşam 30 kez ağızdan nefes alıp dışarıya üflemek kişi için şifa olabilir. Çünkü nefes aldıkça, insan evrenden kendisine sunulan her şeyi; bolluk, bereket, sevgiyi alır. Sevgiyi aldıkça, kendisini sevmeye başlar. Kendisini seven kişi, karşındakini de sever ve daha değerli kılar. Sevgisi daha gerçek ve samimi olur. Özetle; tüm ilişkilerin şifası nefestedir.

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.