Alzheimer Freni Eğitim ve Akdeniz Yaşamı
Dünya Alzheimer Günü’nde uzmanlar hastalığı frenleyen değişkenleri açıkladı: EĞİTİM şart ve Akdeniz Tipi YAŞAM. Obezite, kalp-damar, tansiyon gibi toplumda sık görülen hastalıklarla birlikte artış oranı hızlanan Alzheimer, yaşlanan toplum kategorisine giren Türkiye için de yakın gelecekte önemli bir sorun olacak. Uzmanlar, bilimsel çalışmaların 20 yıllık süreç içinde hatalardan ders alarak ilerleme gösterdiğine dikkat çekerek, Amerikan Sağlık ve İlaç Dairesi (FDA), üç ilaçtan sadece birine tam kullanım onay verdiğini açıkladı.
Haber: Nilay Akgün
Türkiye Alzheimer Derneği uzmanları, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’ne özel açıklamalarda bulundu. Bu yıl ‘Çok erken değil, çok geç değil’ teması ile hastalığa dikkat çekmeyi hedefleyen dernek yetkilileri düzenledikleri basın toplantısında erken teşhis ve risk faktörlerine dikkat çekti.
20 yıldır hatalardan ders alarak ilerliyoruz…
Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Başar Bilgiç, Amerika Birleşik Devletleri’nde Amerikan Sağlık ve İlaç Dairesi’nin (FDA) bir Alzheimer ilacının tam kullanımına onay verdiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti; “Bilimsel çalışmalar 20 yıldır hatalardan ders alarak ilerliyor. Amacımız hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak. Şu an için üç ilaç ile ilgili çalışmalarda sadece biri tam kullanım onayını aldı. Lecanemab adı verilen bir molekül ve beyinde hastalıkta biriken amiloid isimli proteinleri temizleyen ilaç hastalığın yüzde 30-35 yavaşlamasını sağlıyor. Ciddi yan etkileri tespit edilmiş olduğu için çok dikkatli olunmalı. Ayrıca yeni ilaçların ülkemizde kullanılması için Sağlık Bakanlığından izin alınması gerekiyor, geri ödeme kapsamında olmaması gibi nedenlerle hastalar zorluklar yaşıyor. Tüm dünyada 57 milyon, Türkiye’de ise şimdi 700 bin kişi bu hastalıkla mücadele ediyor. Yakın gelecekte bu sayı iki katına ulaşabilir.”
EĞİTİM Şart!
Yapılan çalışmalarda, eğitim süresi arttıkça demans riskinin azaldığını dikkat çeken Prof. Dr. Aslı Demirtaş Tatlıdede sözlerine şunları ekledi; “Yüksek eğitim seviyesine sahip bireyler, beyinlerinde Alzheimer hastalığı ile ilgili birikimler olsa bile buna karşı direnir ve zihinsel işlevlerini koruyabilir. Özellikle kriz yönetiminde başarılı kişilerde hastalık riski daha azdır. Her yaştaki eğitim Alzheimer’e karşı savunmada etkilidir. Yapılan yeni analizler, yetişkin eğitim sınıflarına katılan bireylerde beş yıl sonra demans riskinin anlamlı şekilde azaldığını ortaya koymaktadır. Yaşam boyu sürdürülen eğitsel-mesleki aktiviteler, bilişsel, sosyal-fiziksel uyarıcı faaliyetlerin beyin ağlarını nasıl etkilediğini göstermektedir. Hastalığın gelişme riskini yaklaşık yarı yarıya azaltır.”
AKDENİZ TİPİ diyet yerine YAŞAM
Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nil Tekin, Alzheimer’a karşı Akdeniz tipi beslenme ile birlikte AKDENİZ TİPİ YAŞAM benimsenmeli diyerek sözlerine şöyle devam etti; “Akdeniz tipi beslenme ile hazırlanan sofralarda Akdeniz tipi yaşamda olduğu gibi keyifli ve uzun sohbetler, sosyal etkileşim Alzheimer riskini düşürmektedir. Bu da sosyal etkileşimin ve toplumsal bağların, besinler kadar korunmada önemli bir faktör olabileceğini göstermektedir.”
‘Kan Biyobelirteçleri’ dönemi
Alzheimer hastalığı tanısı için kan biyobelirteçleri ile ilgili gelişmeler hakkında bilgi veren Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Bedia Samancı, “Günümüzde tanı için “belden su alma” işlemi ile beyin omurilik sıvısındaki hastalık ile ilişkili bazı proteinlerin düzeyine bakılır. Ancak hızla ilerleyen çalışmalar sayesinde artık kandan da tanı koyulabilecek. İsveç’ten bildirilen, parmaktan kan şekeri ölçümüne benzer şekilde Alzheimer hastalığını tespit edebilen araştırmalarda, toplar damar ve parmaktan kan alınarak örneklerdeki protein düzeylerini karşılaştırıldı. Yüksek derecede uyum olduğu tespit edildi. Çok yakında ülkemizde de kullanılacağını tahmin ediyoruz.”
‘Alzheımer Kampüs’ ilk mezunlarını verdi
Türkiye Alzheimer Derneği Genel Sekreteri Füsun Kocaman, “Alzheimer Kampüs” adlı proje ile hasta yakınlarına ücretsiz ve çevrimiçi eğitim olanağı sunulduğunu söyledi.