Gebeler İçin Yaz Önerileri

Gebeler İçin Yaz Önerileri

Yaz aylarında sıcak hava özellikle gebeleri olumsuz etkiler. Gebeliğin ilk 3 ve son 3 ayında sıcak havaya bağlı birçok sağlık sorunu gelişebilir. Tansiyon 160/100 mmHG’nin üzerinde olduğu her durumda hekime başvurulmalıdır.

Prof. Dr. Hakan Yaralı
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Gebeler için yaz mevsimine bağlı olarak gelişen sıcaklık farkından olumsuz etkilenebilir. Aşırı sıcaklar gebeleri normal insandan çok farklı etkileyebilir.

Gebelik Ve Sıcak Çarpması
Yazın gelmesi ile hissedilen sıcakların hamileleri daha çok etkilediğine dikkat çekmek gerekiyor. Sıcakların gebeler üzerindeki en olumsuz etkisi sıvı kaybıdır. Özellikle yaz aylarında terle kaybettiğimiz sıvının yerine konulması önem arz eder. Bu nedenle bol sıvı tüketilmesi şarttır. Ayrıca güneşin en etkili olduğu öğle saatlerinde dışarı çıkılmasından mümkün olduğunca kaçınmalıdır. Eğer mutlaka çıkılması gerekiyorsa gölgede durmaya gayret edilmelidir. Açık renkli pamuklu kıyafetlerin giyilmesi de güneşten etkilenmeyi minimumda tutmak için alınacak önlemler arasında yer almaktadır.

Gebeliğin İlk 3 Ayında Yaşanabilecek Sorunlar
Gebeliğin ilk üç ayında anne adayları bulantı, kusma, halsizlik, yorgunluk gibi şikayetler ile sık olarak karşılaşıyor. Sıcak havalarda terle kaybettiğimiz vücut sıvısının yanı sıra bulantı nedeniyle yeterli sıvının alınamaması ya da kusma ile alınan sıvının kaybedilmesi sonucu vücutta sıvı ve elektrolit dengesinde bozulma meydana gelebiliyor. Bu nedenle yaz aylarında gebeliğinin erken dönemlerinde ki bayanlar daha dikkatli olmalı ve sıvı alımındaki yetersizlik durumlarında muhakkak sağlık kuruluşuna başvurmalıdırlar.

Gebeliğin İkinci 3 Ayında Yaşanabilecek Sorunlar
Yaz mevsiminde gebeliğin ikinci 3 ayı ise daha rahat geçiriliyor. Ama kural yine değişmiyor. Bu dönemde de gebelerin mutlaka artan sıvı kaybını yerine koyması gerekiyor.

Gebeliğin Son 3 Ayında Tansiyon Yükselebiliyor
Gebelik süresince vücutta özellikle bacaklarda görülebilen ödem, hava sıcaklıklarındaki yükseliş nedeniyle daha da artabiliyor. Ödemin artması durumunda gebelerin özellikle tansiyon takiplerinin yakınen yapılmalıdır. 140/90 mmHG’nin üzerindeki değerlerde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Yükselen tansiyon genellikle gebeliğin son 3 ayında görülüyor. Yüksek tansiyon gebeler için ciddiyetle ele alınması ve müdahale edilmesi gereken bir durum. Gebelik tansiyonunun bir ileri formu olan gebelik zehirlenmesi denilen yüksek tansiyon, ödem ve böbreklerden protein atılmasının görüldüğü tablonun fark edilmesi ve müdahale edilmesi önemlidir. Bu açıdan gebelik tansiyonu belirlenen hastalar yakın doktor kontrolünde olmalıdır. Bebeğin büyüme ve gelişmesi yakın takip edilmeli kan basıncı 160/100 üzerine çıktığında hasta muhakkak yatırılarak takip edilmelidir. Gebelikte hipertansiyon saptanan 5 hastadan sadece 1 tanesinde tablo kalıcıdır.

Ayrıca, gebeliğin son üç ayında artan hava sıcaklığının erken doğumu tetiklediğine dair kanı bulunmasına rağmen yapılan çalışmalarda sıcak havaların erken doğumu tetiklediğinin kanıtlanmadığına işaret ediliyor.

Gebelik Diyabetine Dikkat!
Gebelikte ortaya çıkan diyabetin tanısı genellikle 24-28. haftalarda yapılan şeker tarama testi ile konuluyor. Gebelik diyabeti tanısı almış hastaların büyük bir kısmında yapılan diyet tedavisi sonrası kan şekeri dengeleniyor. Sorunsuz olarak gebelik sürdürülüyor.

Diyet tedavisi ile kan şekerleri düzenlemeyen hastalarda ise insulin tedavisi uygulanarak kan şeker düzeyi düzenleniyor. Kan şekerleri düzenlenemeyen olgularda iri bebek, anne karnında bebeğin suyunda artma, bebek doğduktan sonra bebeğin kan şekerleri düzeninde bozulma ile karşılaşılabilmektedir. Gebelik diyabeti tanısı almış hastaların büyük bir kısmında tablo gebelik sonrası ortadan kalkar ancak bu hastalar ilerleyen yaşlarda şeker hastalığı görülmesine eğilimi olan hastalardır.

Yaz Mevsiminde Gebeler Nasıl Beslenmeli?
Yaz mevsiminde hem sağlık sorunu olmayan gebelerin hem de diyabet ve yüksek tansiyonu yaşayan gebelerin dengeli beslenmesi gerekiyor . Gebelikte dengeli beslenme için, artan protein ve mineral ihtiyacının hayvansal ve bitkisel besinlerden dengeli bir biçimde karşılanması önemlidir. Tabi kural olarak az az ama sık öğünlerle beslenme alışkanlıkları düzenlenmeli, mümkün olduğunca katkı maddelerinden arınmış doğal gıdalar tüketilmelidir. Günde 8-12 bardak sıvı alınması gerekmektedir. Tabii ki sıvı kaybının arttığı (kusma, ishal) durumlarda tüketilmesi gereken sıvı miktarı da arttırılmalıdır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.