Hamilelikte Göz Sağlığı

11.08.2016
373
Hamilelikte Göz Sağlığı
70 / 100

Hamilelikte gözlerde değişikliklere oldukça sık rastlanır. Problemlerin çoğu doğrudan hormonal değişimlere bağlıdır. Gözler-elmacık kemikleri etrafında gebelik maskesi adı verilen ciltte artmış pigmentasyon gelişebilir.

Op. Dr. Alpay Mutluay

Göz Hastalıkları Uzmanı

Hamilelik süresince göz ve görme ile ilgili herhangi bir sorun ortaya çıkmadan birkaç defa göz muayenesi yapılmasında fayda vardır. Özellikle miyop kişilerde daha sık rastlanan retina (ağ tabaka) incelmesi, retina delikleri ya da sessiz duran retina yırtıkları detaylı bir muayene ile ortaya çıkarılmalıdır.

Bu türden lezyonlar hamileler için daha yüksek risk taşımaktadır. Çünkü doğum esnasında ıkınmalar bu lezyonların kolayca retina dekolmanına dönüşmesine neden olabilir. Bir retina yırtığı veya retina deliği beş dakikada ameliyat olmadan fotokoagülasyonla (argon lazer) tedavi edilebilirken, aynı problem geç fark edilip retina dekolmanına neden olursa saatlerce süren operasyonlar hatta ikinci ve üçüncü ameliyatlar gerektirebilir. Üstelik sonuç görsel açıdan çok parlak olmayabilir.

Gözlük Numarasında İlerleme

Hamilelikte hormonal değişikliklerden dolayı saydam tabaka (kornea) bombeliğinde ve miyopide artış olmaktadır. Bununla birlikte doğum sonrasında gözlük numarasındaki değişiklikler gebelik öncesine tekrar dönmektedir. Ancak bazen bu değişimler emzirme süresince devam edebilir.

Hamilelikte eximer lazer tedavisi yapılmamalıdır.

Bunun yanında lazer tedavisinden sonra altı ay hamile kalınmamalıdır. Çünkü ikinci bir lazer düzeltmesi gerekirse sağlıklı ölçümler yapılamayabilir.

Göz Kuruluğu

Hamilelikte göz kuruluğu artmaktadır. Kuruluk; batma, yanma, görüntünün bulanıklaşması, ışık hassasiyeti gibi şikayetlerle ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda doktora danışılarak suni gözyaşı damlaları kullanılabilir.

Kontakt lens kullanımı zorlaşabilmektedir. Kornea hassasiyetinde azalma nedeniyle lens kullanıcılarında enfeksiyon ihtimali de artabilmektedir. Hamilenin kontakt lens kullanmasının bebek üzerine olumsuz bir etkisi yoktur.

Göz İçi Basıncında Düşme

Gebelerde göz içi basıncının azaldığını biliyoruz ve bu azalma doğumdan sonra aylarca devam edebiliyor. Hamilelikte göz içi sıvısının dışarıya akımının artmasına bağlı olarak göz içi basıncı düşmektedir.

Gebelikte Gelişen Hipertansiyonun Göze Etkisi

Gebelikte gelişen hipertansiyon (kan basıncı artışı) ve idrarda protein kaybı varlığında preeklamsi tablosu ortaya çıkmaktadır. Gebeliğin 20.haftasından sonra görülebilir. Preeklamsiye ek olarak hamile kişide nöbetler geliştiğinde eklamsi tablosu ortaya çıkmaktadır. Preeklamsi olgularının yaklaşık olarak 1/3’ünde göz bulguları tespit edilmektedir. Bazı vakalara sadece görme yakınmaları sayesinde erken tanı konabilmektedir. Preaklemsi ve eklamsi varlığında sıklıkla görme bulanıklığı ve görme azalması gerçekleşirken bu şikayetlerin yanı sıra ışıktan rahatsız olma, çift görme ve görme alanı kayıpları da saptanabilir. Göz dibinde retinada kanamalar ve görme sinirinde ödem gelişebilir.  Kan basıncı normale indikten sonra bulgular kademeli olarak geriye döner. Ağır olgularda eksüdatif retina dekolmanı denilen ağ tabaka altına yoğun sıvı toplanması ile görmeyi çok azaltan ciddi durumlar oluşabilir.

Gebelikte tüm vücutta damar tıkanıklığına eğilim olabildiği gibi göz damarlarında da tıkanıklıklar gelişebilmektedir. Retina damar tıkanıklığına bağlı olarak hastada ani görme kaybı veya bulanıklığı beraberinde muayenede göz dibinde yaygın kanamalar ve ödem izlenebilir.

Santral Seröz Koryoretinapati

Sarı nokta olarak bilinen makula bölgesinde retina altında sıvı birikimine bağlı lokalize bir ayrışmadır. Hastada bulanık görme şikayeti yaratır. Doğum sonrası nadir durumlar dışında kendiliğinden düzeldikleri için gözlem genellikle yeterlidir. Geçici görme desteği için hipermetropik düzeltme uygulanabilir. Nadiren lazer tedavisi gerekebilir.

Diyabetik Retinopati

Diyabet diğer adıyla şeker hastalığı vücudun şekeri kullanma ve depolama yeteneğinin bozulduğu bir durumdur. Sık görülen bir hastalıktır ve genellikle ülke nüfusunun yüzde 3-5 inde görülür. Yalnızca gebeliğe bağlı diabet varsa bu diabetik retinopati için bir risk değildir. Retinal takip ve tedavi gerekli değildir.

Diyabetik retinopati kronolojik olarak nonproliferatif (hafif, orta, ağır) ve proliferatif olarak iki evrede değerlendirilir. Hamilelikten önce diabet hastası olan kişilerde diabetik retinopati mevcut değilse yaklaşık olarak %10 oranında hamilelik sırasında hafif düzeyde nonproliferatif diabetik retinopatinin gelişme riski bulunmaktadır. Bu hastalarda ilk muayene ilk trimesterde ve tekrarlanan muayeneler 3.trimesterde yapılır. Tedaviye ihtiyaç yoktur.

Hafiften orta dereceye kadar nonproliferatif diabetik retinopatisi olan gebelerin yüzde 50 sinde ilerleme gözlenebilir. Doğumdan sonra ise gerileme olur. Gebeler her üç ayda bir muayene edilmelidir. Yüksek riskli proliferatif değişiklikler oluşmazsa tedaviye ihtiyaç yoktur. Yüksek riskli nonproliferatif retinopati hastalarının %50 sinde ilerleme gözlenebilir ve doğum sonrası birçoğunda gerileme saptanır. Bu durumda her ay muayene edilmelidir. Proliferatif değişiklikler yoksa tedavi gerekli değildir.

Proliferatif diabetik retinopatili olgularda lazer fotokoagülasyon tedavisi yapılmalıdır. Erken dönemde tedavinin yoğun yapılması gebe kadın için önemlidir. Çünkü proliferatif diabet hızlı ilerleme eğilimindedir. Bu durum gebeliğin sonlandırılması için gerekçe değildir. Aylık muayene edilir. Doğum esnasında proliferatif retinopatinin bulunması sezeryan için bir endikasyondur. Normal doğum esnasındaki ıkınmalar göz içine yoğun kanamalara sebep olabilir.

Genel Tavsiyeler

Özellikle göz tansiyonu damlaları ve bazı antibiyotik damlalarının hamilelik ve emzirme esnasında kullanımı sakıncalı olmaktadır. Bu nedenle mevcut göz hastalığı sebebiyle düzenli olarak göz damlası tedavisi alan kişilerin hamilelik ve emzirme dönemleri boyunca göz doktorları tarafından değerlendirmeleri uygundur.

Baş ağrısı şikayeti olan tüm gebe kadınlar kan basıncı, görme alanı ve göz dibi bulguları yönünden mutlaka değerlendirilmelidir. Hipofiz adenomu ve meninjiom gibi bazı beyin tümörlerinin gebelik esnasında büyüyebileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.