Sosyal Medyada Ahlak Seviyesi

Sosyal Medyada Ahlak Seviyesi
61 / 100

Uzmanlar, Türkiye’de toplumsal değişim sürecinin kısa yoldan para kazanmak, yüksek makamlara gelmek için her stratejinin mübah olduğuna yönelik inançla gerçekleştiğine dikkat çekti. Ayrıca sosyal medyadaki ahlaki sınırların, son derece yüzeysel, kaygan bir görünüm oluşturduğunu ekledi.

Dr. Berat Dağ

Sosyolog

Sosyal medyada para kazanmak, tanınır olmak, abone, tıklanma, izlenme veya reklam alma sayısına ulaşmak için bazı kişilerin cinsiyetçi, ırkçı, istismarcı içerikleri fütursuzca üretmesine yönelik uzmanlar uyarıda bulundu. Bu kişiler ahlak seviyesi sınırlarını da zorlayabilir.

Haz, eğlence, duygu sömürüsü odaklı üretilen içeriklerle sosyal medya, henüz görece yeni bir etkileşim alanı. Toplumsal kurumlar ve sosyal medya, eşzamanlı olarak insani değerler çerçevesinde yenilenmedikçe ahlaki sınırların belirginleşmesi son derece güç olacaktır.

Tıklanma uğruna cinsiyetçi, ırkçı ve istismarcı içerikler

Sosyal medya içerikleri ile toplumun arasındaki ilişki tek yönlü değildir. Yani bu tip sosyal medya içeriklerinin süreklileşmesi aynı zamanda toplumsal anlamda büyük sorunların olduğunu gösterir. Bugün en kısa yoldan para kazanmak, yüksek makamlara gelmek için her stratejinin mübah olduğuna yönelik bir toplumsal değişim süreci gerçekleşiyor. Bunun sosyal medyadaki yansıması, para ve tanınırlık kazanmanın bir yolu olarak daha fazla abone, tıklanma, izlenme veya reklam alma sayısına ulaşmak için cinsiyetçi, ırkçı, istismarcı içeriklerin fütursuzca üretilmesi şeklinde oluyor. Bu da belirtilen bu içeriklere maruz kalan bireylerin ahlaki açıdan daha büyük bir krize girmesi anlamına gelir.

Kurumlarının dönüşümü hayati önem taşıyor

Tüm bunlara karşı aile, eğitim, ekonomi, siyaset, din, gündelik hayat kurumları düşünce ve eylem açısından eşitlik, özgürlük, kardeşlik, adalet, dayanışma değerlerine uygun biçimde dönüştürülmesi hayatidir. Böyle kapsamlı dönüşüm, sosyal medya içeriklerinin de buna uyum sağlamasına neden olacaktır. Hatta bunun sonucunda sosyal medya içerikleri, sözü edilen bu olumlu değerlerin yaygınlaşması ve çeşitlenmesine de katkı sunar hale gelebilecektir.

Dolandırıcı, çete, teşhirci, röntgenciler serbestçe dolaşır

Sosyal medya, henüz görece yeni etkileşim alanıdır. Ahlaki sınırlar, son derece yüzeysel ve kaygan bir görünüm oluşturuyor. Özellikle sosyal medyanın anonim, aşırı hızlı etkileşim imkânı sunması nedeniyle her türden nefret, şiddet suçunun bu alanda yaygınlaşması, ivmelenmesi söz konusu olabilir. Bugün bireyciliğin kutsanması bağlamında zaten bu tip suçlara karşı ciddi toplumsal duyarsızlığın hâkim olmaya başladığı malumdur. Sosyal medyada troller üzerinden yoksul, göçmen ve azınlıklara yönelik olarak sürdürülen linçler de bir nevi malumun ilanıdır. Dahası bu mecrada dolandırıcı, çete, teşhirci, röntgenci ve ısrarlı takipte bulananlardan yayılan düşünce, eylem biçimleri serbestçe dolaşıma giriyor. Bunun sonucunda toplumsal güvensizlik, tedirginlik, korku halesinin yayılması işten bile değildir. Bu sürece karşı toplumsal kurum ve sosyal medya, eşzamanlı olarak insani değerler çerçevesinde yenilenmedikçe ahlaki sınırların belirginleşmesi son derece güç olacaktır.

İçerikler haz, eğlence ve duygu sömürüsü odaklı üretiliyor

Toplumsal sorunların somut çıktısı olarak fenomen içerikler, bu sorunların artması ve çeşitlenmesi noktasında genelde etkilidir. Haz, eğlence, duygu sömürüsü odaklı biçimde üretilen içeriklerin gençler üzerinde olumsuz etkide bulunacağı açıktır. Zira bugün gençlerin büyük çoğunluğu işsiz, yalnız ve yoksul. Üstelik gençler, kendisini ifade etme konusunda da sürekli olarak haddi bildirilen bir kesimi oluşturuyor. Bu sömürü, baskı, ötekileştirmenin sonuçlarından biri de gençlerin kendisi ve çevresine karşı yıkıcı eylemlere yönelmesiyle ilişkilidir. Bugün gençler, fenomen olmak veya fenomenliğini sürdürmek için cehalet, ciddiyetsizlik, laubalilik, lakaytlık hatta küfür ve hakaret içeren birçok ifadeyi sosyal medyada sürekli olarak kullanıyor. Bütün bunlar toplumsal geleceğin ciddi risk altında olduğunu gösteriyor.

Farkındalığın nasıl oluşacağı ele alınmalı

Sosyal medya platform içeriklerinin mutlak şekilde denetlemesi mümkün değildir. Bu platformlardan elde edilen gelirin önemli kısmı, bu içeriklerin sürekli tüketilmesine endeksli olmasıdır.

Dolayısıyla sosyal medya tekellerinin kârını arttırması için düzenli reklam geliri sağlayan seçkinci veya popüler içeriklerin üretilmiş olması gerekir. Bu nedenle mevcut politik ekonomi yapısı, seçkinci ve popüler içerikleri değerlendirme yetisini haiz bağımsız bilirkişilerden yeterince faydalanmıyor. Aslına bakıldığında veri paradoksu nedeniyle bu denetleme sürecinde en nihayetinde bilirkişilerin de yeterli olamayacağını ifade etmek gerekiyor. Zira sosyal medyaya sürekli olarak insani yeterlilikleri aşacak büyüklükte bir veri yüklendiği ortadadır. Bu nedenle sosyal medya içeriklerini denetlemekten çok böyle içeriklerin üretilmemesine yönelik bir farkındalığın nasıl oluşacağını tartışmak daha anlamlı görünüyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.