Işık Dolgusu İçin ŞART Bilgiler
Orta yaş kişilerde cildin diri-nemli görünmesini sağlayan hyalüronik asit azaldığı için yorgun-üzgün görünüm oluşur. Son zamanlarda popüler olan ‘Göz Altı Işık Dolgusu’ uygulaması ile kişi bu görünümden kurtulmak ister.
Prof. Dr. Zekayi Kutlubay
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Başhekimi
Dermatolog
Göz altı morluğu, yorgun-mutsuz görünüm kişinin aynalara küsmesine neden olabilir. Son günlerde popüler olan ‘Göz Altı Işık Dolgusu’ işlemi ile sorun çözülmek istenir. Burada bilinmesi gereken ŞART nokta ise; işlem yapılacak bölgeye göre dolgu içeriğinin değiştiğidir.
Basit anlatımla uygulamada gözaltına enjekte edilen ince dolgu ile bölgedeki çukurun doldurulması amaçlanır. Ancak burada bilinmesi gereken ŞART bilgi; çene, elmacık kemiği, şakak, kaş arası, dudak, göz kenarı-çevresi-altı dolgusu bileşimleri farklıdır. İşlem yapılacak bölgeye göre dolgu içeriği değişir.
Her bölgeye aynı madde enjekte edilemez…
Cildin diri-nemli görünmesini sağlayan vücuttaki doğal hyalüronik asit, yaşlanma süreciyle azalmaya başlar. Gözün alt kısmındaki derin yağ tabakalarının sarkmasıyla göz yaşı oluğu ortaya çıkar, bölgede çökme-koyulaşma oluşur. Göz altı ışık dolgusu ile göz altı çukurunun doldurulması, göz çevresinin daha genç görünmesi ve yeniden yapılandırılması sağlanır. Yapısal kaynaklı göz altı morluk, şişlik ve halkalar daha belirgindir. Işık dolgusunda amaç bölgedeki çukurluğu, çöken kısmı doldurarak, bölgeyi yüzeyselleştirip deri seviyesine getirmek, bu sayede ışık yansımasını ile morluğun azalmasını sağlamaktır.
Her dolgu içeriği farklıdır aynı işlemi yerine getiremez dolayısıyla her bölgeye aynısı enjekte edilemez. Hacim veren çene, elmacık kemiği, şakak dolgusu farklı, dudak için bileşimi daha farklıdır. Kaş arası ya da göz kenarı, göz altına yapılan bileşim de aynı değildir. (Gözaltına enjekte edilen ince dolgudur)
Dolgular özelliklerine göre sınıflandırılır…
İnsanlarda özellikle 35-40’lı yaşlardan sonra göz altında ‘göz yaşı oluğu’ denilen bölgede çökme ve beraberinde koyulaşma oluşur. Işık dolgusundaki amaç; bölgedeki çöken kısmı doldurarak, yüzeyselleştirip deri seviyesine getirmek, ışık yansımasını azaltıp, morluğu azaltmaktır. (Tamamen yok olmaz)
Özelliklerine göre geçici, yarı kalıcı ve kalıcı dolgu gibi sınıflandırılır. Genelde yapılan hyalüronik asit denilen maddeyi içeren bir tür jeldir. Dolgu enjekte edildiği bölgeye yerleşip, su tutarak hacim verir, boşluğu doldurur. Dudağa hacim verir, kalınlaştırır. Elmacık kemiği belirginleştirir, kaşa şekil verir, göz altına hacim kazandırabilir. Cilt yapısına göre bir seans ya da bir enjektör yeter. Yeterli gelmediği durumlarda birer ay arayla 2-3 kere işlemin tekrarı gerekebilir. Kalıcılığı ortalama kişiye göre değişmekle beraber 6-9 ay gibi düşünülmelidir. Tamamen doğal bir işlem olduğu için ihtiyaç halinde tekrarlanabilir.
İşlem güvenilir, uzman kişiler tarafından yapılmalıdır
Uygulama deri altında, kemiğin üstünde gerçekleşir. Bölgede çok sayıda damar ve sinir paketleri bulunduğu için damarın içerisine enjekte edildiğinde üzücü sonuçlar yaşanabilir. Genelde ucu küt olan çubuklarla deri altına girilir. Uçları küt olduğu için damarı delerek içerisine giremez, yanından geçtiği içinde daha güvenli enjeksiyon yapılır. İğne ile yapıldığında ise çok dikkatli olunmasında gerekir. Aspire edilip, piston geri çekilmeli, damarda ise enjektör içerisine kan toplanacağı için farklı bölgede işlem denenmelidir. İşlem sonrası bölgede şişme, kızarıklık, ödem, deri altı kanamaları meydana gelebileceği için çok dikkatli olunmalıdır. Tabloya bağlı ekstra morluk gelişebilir. En kötü tabloda bile bir hafta içerisinde düzelme görülür.