Kızlarda Skolyoz Daha Fazla

Kız çocuklarında erkeklere göre 10 kat daha fazla görülen Skolyoz, tedavi edilmezse hastanın yaşam kalitesini ciddi boyutlarda düşürmesinin yanısıra ileride akciğer, solunum ve kalp problemlerine yol açabiliyor, üstelik hastayı yatağa bağlı kılabiliyor.
Prof. Dr. Reyhan Çeliker
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı
Skolyoz bundan 20 yıl öncesine kadar tedavi yöntemlerindeki yetersizlik nedeniyle ciddi sağlık problemleriyle yaşamak zorunda bırakıyordu.
Günümüzde ise tıp dünyasında atılan dev gelişmeler sayesinde hastalar oldukça konforlu bir yaşam sürebiliyor, hatta sağlıklarına tümüyle kavuşabiliyor.
Sağlıklı bir omurgaya sahip olmanın 3 kuralı var
Sağlıklı bir omurga için iyi bir postüre sahip olmalı, omurgamızı korumalı ve doğru kullanmalıyız. İyi bir duruş sayesinde omurganın normal kavisleri korunuyor, ağrı oluşmuyor, enerji tüketimi düşük olduğu için de yorgunluk ortaya çıkmıyor. İyi postür için düzenli olarak egzersiz yapmalı, fiziksel olarak aktif kalmalı, ergonomik düzenlemelere önem vermeli, bilgisayar karşısında veya masa başında çok uzun saatler geçirilmemeli.
Omurga eğrilinde erken tanı için çocukluk çağında tarama yapılmalı
Yapısal bozukluklar gibi önlenemeyen omurga sorunlarının erken tanısı tedavi başarısını arttırıyor. Yapısal omurga deformiteleri arasında en sık görülenler ise skolyoz ve kifozdur. Her iki hastalık basit muayene yöntemleriyle tespit edilebiliyor. Bu nedenle çocukluk çağında taramalar yapılması ve ailelerin bu konuda bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.
Erken başlatılan egzersiz tedavisi, çocukta ‘tükenmişlik sendromuna’ yol açabilir
Egzersizler skolyoz tedavisinde önemli bir yere sahip. Ancak skolyozun ilerleme riskinin olduğu büyüme döneminde önerilmeli. Çünkü egzersiz birçok aile için hafif tedavi sayılsa da çocuk için ağır bir görevdir. Erken başlatılan egzersiz tedavisi zamanla çocukta ‘tükenme sendromu’na ( tedaviden yorulmuş olma) yol açabilir. Bu nedenle egzersizlerin doğru zamanda ve doğru bir program dahilinde hastaya verilmesi gerekiyor. Korse, skolyoz hastalarının tedavisinin önemli bir kısmını oluşturuyor. Ancak korse kullanımında önemli olan hastayla, doktor, aile ve ortotistten oluşan ekibin uyumlu birlikteliği. Bu uyumlu çalışma içerisinde çocuğun önerilen korse kullanım sürelerine uyması tedavideki başarının çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Aksi takdirde korsenin markasının herhangi bir önemi kalmıyor.
Cerrahi tedaviye nadiren gerek duyuluyor
Skolyoz önlemez bir durum olsa da çoğu zaman fazla ilerlemeyip kendi kendini stabilize ediyor. Hafif skolyozlu (35-40 dereceye kadar) hastalarda yaşam kalitesi etkilenmiyor. Dolayısıyla hafif skolyozu bir hastalık olarak görmemek gerekiyor.
Eğrilik ilerler ve ciddi derecelere ulaşırsa tek çözüm cerrahi yöntem
Büyümekte olan ve henüz ergenlik dönemi geçmemiş çocuklarda eğrilik ilerler ve ciddi derecelere ulaşır. Çünkü artık cerrahiden başka hiçbir yöntem eğriliği durduramıyor. Bu sınır sırttaki ve beldeki eğrilikler için 40 derecedir. Ancak büyümesini tamamlamış bir kişide 45-50 derece arası gri zon olarak nitelendiriliyor ve ameliyat edilmeyebiliyor. Eğriliğin derecesi dışında cerrahi kararda etkili başka faktörler de oluyor. Özellikle karar vermekte zorlandığımız gri zondaki hastalarda gövde dengesi, kozmetik görüntü ve bunun birey tarafından algılanma şekli, yaşam kalitesini etkileyen eğrilikler ve rotasyon ile dönme miktarının fazla olduğu eğrilikler gibi diğer faktörler karar vermemize yardımcı olabiliyor.
Cerrahi tedaviyle eğriliğin ilerlemesi ve oluşabilecek problemler önlenebiliyor
Cerrahi tedavide asıl beklenti eğriliğin ilerlemesini durdurmak ve skolyozun doğal seyrini etkilemek. Ayrıca ileride doğabilecek ağrı, solunum sıkıntısı, kalp rahatsızlıkları ve omurilik yaralanması gibi yaşam kalitesini düşürecek, hatta ölüme neden olabilecek durumları engellenmek. Cerrahi tedavideki ikincil amaç ise dengeli ve mümkün olduğunca düzgün bir omurga sağlayabilmek.” Prof. Dr. Ahmet Alanay, tedavideki son yeniliklerle, ameliyat sonrası hastaların ertesi gün ayağa kalktığını, yaklaşık 5 günde taburcu olduğunu ve 3 haftada okula dönebildiğini belirtiyor. Hatta hastalara üçüncü ay sonrasında koşu ve yüzme, 6. ay sonrasında ise diğer sporlara izin veriliyor.
Skolyoz tedavisindeki yeni gelişmeler heyecan yaratıyor
Skolyozun nedenini ortaya koymaya ve mümkünse ilaçla tedavi etmeye yönelik çalışmalar tıp dünyasında en heyecan veren yenilikler. Cerrahi teknikler ve tespit materyalleri de giderek geliştiriliyor ve ameliyatlar artık çok daha emniyetli yapılabiliyor. En önemli çalışmalardan biri de, omurgadaki asimetrik büyüme sorununu çocuğun büyümesini durdurmadan ve hareketliliği bozmadan eğriliği kontrol etme esasına dayanıyor. Uzaktan kumanda ile uzatılabilen ve omurga sabitlenmeden adeta içeriye yerleştirilmiş bir korse gibi çalışan manyetik çubuklar bu çalışmaların ürünlerinden birini oluşturuyor.









