Sultanizm Rejiminde 3Y Artık 4Y Oldu

Türkiye’nin kurulduğu günden bu yana istikrarsız şekilde farklı rejimlerle yönetildiğini söyleyen Türk Siyaset Bilimcisi Prof.Dr.Ersin Kalaycıoğlu, “Çoğunlukçudan çoğulcuya, parlamenterden yarı parlamentere, yarı başkanlığa sonrasında da başkanlık sistemine geçtik. Bu sırada Kuvvetler Ayrılığı, Kuvvetler Birliğine dönüştü. Siyaset sosyolojisinde Max Weber’den terminoloji de bu ‘Sultanizm Rejimi’ olarak tanımlanır. Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklarla mücadele için yani 3Y ile yola çıkanlar şimdi buna yozlaşmayı da ekledi. Artık 3Y, 4Y oldu” dedi
——
Türkiye’de Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali sonrası İstanbul Üniversite’si öğrencilerinin protestoları ile başlayan son günlerde liselere de sıçrayan olayları yorumlayan Türk Siyaset Bilimcisi Prof.Dr.Ersin Kalaycıoğlu, ülkemizde Sultanizm Rejimi yaşandığını, demokratik ve hukuk devleti yönetim sisteminin kaotik ortama düştüğünü söyledi.
“Tepki Siyasal Katılma Dalgası oluşturdu”
Türk Siyaset Bilimcisi Prof.Dr.Ersin Kalaycıoğlu Türkiye Siyasi tarihi hakkında bilgi verirken şu açıklamalarda bulundu: “Sultanizm rejimlerinde Anayasa’da yazar ama uygulama çok farklı olur. İkisi uyuşmaz. Şu anda bizde rejim anayasadan bağısız hale geldi. Kurumsal aşınma başladı. Anayasa mevcut tek kişinin takdiri öncelik taşıyor, anayasa ikinci plana atıldı. Toplumla yönetenler arasındaki bağlar zayıfladı. Ekonomi ahbap çavuş kapitalizmine dönüştü. Kaynak dağılımı, gelir dağılımı eşitsizlik yarattı. Küçük bir grupta büyük bir servet oluştu. Krizlerden krize koşuyoruz. 2018’den bu yana büyük rezerv kaybı oluştu. Muhalefetin dışlandı, rejim demokratikleşme özelliklerini yitirdi, yolsuzluk yaygınlaştı. İnsanlar tepkide bulununca yasaklar artıyor. Dolayısıyla yoksullaşma, yolsuzluk, yozlaşma, yasaklar 3Y’den 4Y’ye yükseldik. 3Y’yi giderilmek üzere iktidara gelenler bunu gideremedikleri gibi bir Y daha eklediler. Muhalefetin 2024 yerel seçimlerde yükselmesini durdurmak için yapılan girişimlere tepki; bugün Siyasal Katılma Dalgası üretti. Bu liselere de ulaştı. Bu siyasal gelişim iktidarı şaşırttı. Sultanizmde toplumla bağlar gevşer, muhalefet ve alternatif medyayı susturmaya çalışırlar. Muhalefetsizlik başarı olarak görülür oysa muhalefet sorunlara ışık tutar, ışığı söndürürseniz kafayı engele vurduğunuzda ayılıyorsunuz. Bu da tehlikeli. Şu an toplumda derin bir kırgınlık olduğu anlaşılıyor. Büyük bir dalga halinde protesto ortaya çıktığına göre bunu fark edebilmiş durumda değil.
“Ekonomik krizlerden kurtulamıyoruz”
Sultanizm rejimlerinde ekonomik krizlerden kurtulmanın zor olduğunu belirten Prof.Dr.Ersin Kalaycıoğlu, “ 40 milyar dolarındaki rezerv, Merkez Bankasından elden çıkarıldı. Bu tür rejimlerde muhalefet edenler büyük ölçüde kamu fonlarıyla bazı kesim ve kurumlara satın alınarak susturulur. Rantiye devlet bunu yapar ama biz de böyle bir fon yok. Azerbaycan gibi ülkelerde bu olur. ABD Başkanı Trump’ın açıklamaları da yanlış yorumlandı. ‘Erdoğan’ı severim’ ‘benim söylediklerimi yapacak anlamına geliyor. Örnek veriyor. Rahip Brunson olayında çok sayıda yaşayabiliriz. Burada halkın hükümeti olmayan bir hükümet var. ‘Biz seçildik’ diye açıklamaya yapsalar da seçmenlerinin kitle sayısı ve oranı sürekli aşağıya iniyor. Karşımızda oy vermeyen kitleyi ötekileştirme, böl ve yönet eğilimi olan bir hükümet görüyoruz” dedi.
“Bugüne kadar erken seçimi gündeme Bahçeli getirdi”
Çok farklı süreçlerin Türkiye’yi beklediğini belirten Prof.Dr.Ersin Kalaycıoğlu erken seçim noktasında Devlet Bahçeli’yi işaret etti, lise ve üniversite öğrenci olaylarının nasıl bir yol izleyebileceğini anlattı. ‘Turpun büyüğü, dananın kuyruğu’ gibi söylemleri Türk siyasetine kimlerin kazandırdığını, ‘1993-1994 Karanlık Dönemi’nin olaylarının bugüne gelişmelerdeki etkilerini, Balyoz ve Ergenekon Davalarının toplumdaki yansımasını, tarihe tanıklık eden cezaevlerinin müzeye çevrilmesinin anlamını tarihçi kimliği ile açıkladı.









