Web Sayfası Privacy PolicyCookie PolicyTerms and ConditionsPrivacy Policy

Kemik Ağrısı Kanser mi?

24.11.2014
424
Kemik Ağrısı Kanser mi?

Kemikte kontrolsüz şekilde büyüyerek sağlıklı kemik dokusunun yerine geçen kötü huylu tümörler, özellikle 5-20 yaş arasındaki çocuk ve gençlerde ortaya çıkar. Hastalığın dezavantajı sürekli ağrıların büyüme ağrılarıyla karıştırılması…

Doç. Dr. Bülent Erol

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

Kemik kanserinin en önemli belirtisi uzun süre geçmeyen, hafif-orta düzeyde devam eden ağrılardır.

Hastalığı tetikleyen faktörlerin tam olarak bilinmediği kemik kanserinde, genetik ve çevresel unsurlar ile yüksek oranda radyasyona maruz kalmanın hastalığın ortaya çıkma riskini arttırabilir. Ülkemizde her yıl 700-750 kişide primer kemik kanseri görülür.

Kemikte kontrolsüz şekilde büyüyerek başta akciğerler olmak üzere vücudun başka bölgelerine sıçrayabilen primer kemik kanserleri (örnek, Osteosarkom, Ewing’s sarkomu), yani kötü huylu kemik tümörleri, her yaş grubunda görülebilmekle beraber, çocuklarda ve gençlerde daha sık izlenir. Bunun yanı sıra daha sık olarak erişkin dönemde ortaya çıkan kemik kanserleri de (örnek; Kondrosarkom) mevcuttur. Çeşitli tümör tipleri, kemiğin belirli bölgelerinde daha sık izlenir. Kemik tümörleri ile diz çevresi başta olmak üzere kalça, omuz ve leğen kemiğinde de sıkça karşılaşılır.

Aileler çocuklarını takip etmeli

Ailelerin çocuklarının kemik-eklem ağrısı şikâyeti karşısında çok duyarlı olmaları gerekir. Kemik kanseri genellikle kemiğin ilik kısmında başlar, zamanla kemiğin sağlam dış çeperini parçalayarak dışa doğru bir büyüme gösterir ve o bölgede bir şişlik oluşturur. Bu şişlik ve ağrıların sıklıkla bir düşme veya çarpmaya bağlanması ve ‘büyüme ağrısı’ şeklinde yorumlanması, tanının çoğu zaman gecikmesine sebep olur. Daha nadir olarak ise tümöre bağlı zayıflamış kemikte basit bir travmayla veya herhangi bir travma olmaksızın gelişen bir kırık ilk başvuru şikayetini oluşturabilir. Erken teşhis sayesinde kemik kanseri hastalarının yüzde 60-70’ini kanserden kurtarabilir. Çocuklarda ve gençlerde en sık görülen primer kemik kanserleri olan Osteosarkom ve Ewing sarkomunda, operasyon öncesinde ve sonrasında kemoterapi uygulanır. Operasyon öncesi kemoterapinin amacı, kitleyi küçültmek ve tümörün vücudun diğer bölgelerine yayılımını önlemektir. Operasyonda geride kanser dokusu bırakılmaması hedeflenir; kitle çevresinde sağlam bir doku kılıfı bırakılarak geniş cerrahi sınırlarla çıkartılmalıdır. Bu işlemi çoğu zaman hastanın uzvunu koruyarak (ekstremite koruyucu cerrahi) gerçekleştirmek mümkündür. Fakat nadiren amputasyon (tümörlü uzvun uygun seviyeden kesilmesi) gerekebilir. Tümörün çıkartılması sonrası oluşan büyük kemik boşluklar, tümör protezleri, yapısal allogreftler (belirli işlemlerden geçirilmiş hazır kadavra kemiği) veya kemik transferleriyle yeniden yapılandırılır. Radyoterapiye bazı durumlarda ihtiyaç duyulabilir, fakat ileri yaşlarda radyoterapiye bağlı kanserlerin gelişebileceği unutulmamalıdır.

Hastalık tanısı, çocuğu sosyal hayattan kopartmamalı

Kemik kanseri özellikle yetişme çağındaki çocuklarda görülmesi, onların sosyal hayatlarını da olumsuz yönde etkiler. Tanı koyulduktan sonraki süreçte moral ve motivasyon hastalığın tedavisinde çok önemlidir. Kemik kanseri tanısı alan bir çocuğa erişkinlerden farklı olarak özel ilgi gösterilmelidir. Tedavi sürecinde şartlar elverdiği ölçüde sosyal hayattan ve arkadaşlarından kopmamalı ve mümkünse eğitimine devam etmelidir. Çocuk tanı aldığından itibaren tüm aile etkilenir. Bu sebeple çocuğa ve aileye sağlanacak psikolojik-psikiyatrik destek, tedavinin her yönüyle daha etkili yürütülebilmesine olanak verecektir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.