google.com, pub-2571312230047356, DIRECT, f08c47fec0942fa0 gtag("event", "ad_impression", {query_id: "CMz26sa46Y8DFdRrkQUd_t8rsQ", send_to: "G-97YMFGXZ6F"})

Alzheimer Kalp-Beyin Düşmanı

Alzheimer Kalp-Beyin Düşmanı

Tüm dünyada 20 milyon; Türkiye’de ise 300 bin kişiyi etkilediği bilinen Alzheimer, pek çok kişinin korkulu rüyası.  Alzheimer aynı zamanda kalp-beyin düşmanıdır.

Doç. Dr. Kenan Kıbıcı

Beyin ve Sinir Cerrahisi

Aslında kalp için kötü olan beyin içinde kötüdür. Peki Alzheimer nasıl bir hastalıktır? Tedavisi var mıdır? Belirtileri nelerdir? Hastalığa yakalanmaktan korunmak için neler yapılabilir?

80-85 Yaş Üzeri Her 2 Kişiden Birinde Alzheimer Ortaya Çıkmaktadır

Alzheimer bir şekilde beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle ortaya çıkar. Bu rahatsızlıkta beyin hücrelerinin daha erken ölmesinin sebebi henüz tam aydınlatılamamakla beraber, beyin yavaş yavaş büzüşerek küçülür. Daha çok 65 yaşın üzerindeki kişilerde görüldüğü için yaşlı insanların yakalanmaktan en çok korktukları rahatsızlıklardan biridir. Alzheimer yaşlılıkla beraber ortaya çıkan, başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan, ilerleyici bir hastalıktır. Beynin belli bölgelerinde, bilinmeyen bir nedenle bir takım proteinler birikir. Bu nedenle beyinde haberleşmeyi sağlayan sinir hücreleri hasar görmeye başlar. Ayrıca beyindeki iletimi sağlayan bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır. Sonuç olarak bellek ve öğrenmeye ilişkin özellikler yavaş yavaş azalmaya başlar. Hastalığın başlangıç aşamasında kısa süreli unutkanlıklar ortaya çıkar, hasta 1 gün önce ne yaptığını hatırlayamaz. Fakat ilerleyen aşamalarda çok ciddi unutkanlıklara psikolojik problemler de eşlik etmekle beraber, en son evrelerde hasta konuşma, yürüme, tuvalete gitme gibi temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz konuma düşebilir.

Hastalığın Sebepleri Oldukça Karmaşıktır

Genetik özelliklerin, yaş artışının, beyinde bir tür protein birikiminin ve bu nedenle sinirsel iletinin azalması, yüksek tansiyon ve kolesterolün, geçirilmiş kafa travmaları ve kazaların, ayrıca düşük eğitim düzeyi Alzheimer hastalığına yakalanma riskini arttırabilir. Bununla beraber uzmanımız, Alzheimer hastalarının büyük birçoğunda Apoprotein E4 (özellikle vücuttaki LDL ve HDL gibi lipoproteinlerin yapısına katılan bir tür protein) varlığı tespit edilir.

Alzheimer, Unutkanlıktan Başka Pek Çok Rahatsızlığa da Sebep Oluyor!

Halk arasında unutkanlık ve bunamayla özdeşleştirilen Alzheimer aslında bunların dışında pek çok şikayete daha sebep olur. Konuşma bozukluğu, karar verme güçlüğü, kişileri tanıyamama ya da yolunu kaybetme gibi başka zihinsel fonksiyon bozuklukları, davranış ve kişilik bozuklukları bunlardan sadece birkaçı… Sayılanlar haricinde hastada depresyon, saldırganlık, huzursuzluk, hayaller görme, uyku bozuklukları ve amaçsız dolaşma gibi ruhsal sorunlar da görülebilir…

Hastalar Teşhis Sonrası Ortalama 7-8 Yıl Daha Yaşayabiliyor!

Erken teşhis ve tedaviyle hastanın yaşam kalitesi iyileştirilebilir, hastalığın ilerleme hızı yavaşlatılabilir, buna bağlı olarak da yaşam süresi belli bir miktar uzatılabilir.

Hastalığın tedavisi esnasında genellikle ilaç tedavisi uygulanır. Hastalığın ilerleme aşamasına ve hastanın genel sağlık durumuna göre uygun ilaç seçilip doz belirlenir. Hastanın sürekli takip altında olması gerekir ve belli aralıklarla ilaç veya doz değişiminin yapılması gerekir. Bunun haricinde tedavide transkraniyal manyetik stimulasyon adı verilen bir yöntem daha kullanılabilir. Ancak bu yöntem hala araştırma safhasındadır. İlaç tedavisi haricinde hastanın sürekli gözetim altında olması gerekir ve hasta bakımı da çok önemlidir.

Pek Çok Hasta Yakını Sevdiği Hastasına Bakarken Depresyona Girebiliyor!

Alzheimer, hasta için olduğu kadar hasta yakınları ve ülke ekonomisi açısından da büyük bir külfet olabilir. Pek çok hasta yakını sevdiği hastasına bakabilmek için işini bırakabiliyor, büyük sorumluluklar üstleniyor ve yaşam tarzını değiştiriyor. Bahsedilen sebeplerle hasta yakınları da depresyona girebiliyor. Harcanan zaman ve para, hem hasta yakınları için hem de ülke için büyük bir sosyo-ekonomik yük oluşturuyor. Bu amaçla, hem ülkemizde hem de dünyada Alzheimer hastalarına yönelik hizmet veren pek çok vakıf bulunmaktadır. Hem hastaların, hem de hasta yakınlarının iyiliği ve sağlığı açısından bu vakıflarla iletişime geçmeleri ve verilen hizmetlerden yararlanmaları gerekir

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.