İşitme Kaybının Sürpriz Nedenleri

İşitme Kaybının Sürpriz Nedenleri
57 / 100

İşitme kayıpları, kalıtım, yaşlanma, hastalık gibi pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bir ya da iki kulakta hafif ya da daha ileri derecede görülebilen kayıplar kişinin sosyal hayatını da ciddi derecede etkileyen farklı zorlukların nedenidir. İşitme kaybına dikkat edilmelidir.

Doç. Dr. H. Deniz Tansuker

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı

İşitme kaybının sürpriz nedenlerini öğrenmek ister misiniz? Kulaklar sağlıklı çalışabilmek için sağlıklı kan akışına ihtiyaç duyar. İç kulaktaki hassas işitme organı koklea aralıklı olarak oksijensiz kalması sonucu hasar görebilir. Başka bazı mekanizmaların da olduğu düşünülmekle birlikte uyku apnesi işte bu kan akışını bozduğu için işitme sorununa neden olabilir.

Hipertansiyon, kalp-damar, kalp ritim bozukluğu, kalp yetmezliği, inme ve ani ölüm dahil olmak üzere çok sayıda kardiyovasküler durumla ilişkilendirilmiş olan uyku apnesi işitme kaybı için de bir risk faktörü olabilir. Mutlaka tedavi edilmelidir.

En yaygın görülen obstrüktif uyku apnesinde kişi, hava yolunun etrafındaki kas ve dokular gevşediği için nefes almada zorluk yaşar. Dolayısıyla gece çok yoğun horlama ve nefes darlığı nedeniyle sık sık uyanır. Uyku apnesi sadece bitkinliğe yol açmakla kalmayıp kalbi yorduğu ve kalp hastalığı riskini artırdığı için tedavi edilmesi gereken önemli bir sorundur. Uyku apnesinin işitme kaybıyla doğrudan ilişkili olup olmadığı kesin olarak ortaya konmasa da varlığı bilinir.

Demir eksikliğinde de işitme kaybı yaşanabilir!

Yetişkinlerin yaklaşık yüzde 15’inde görülen işitme kaybı yaşamın her on yılı, 65 yaşından büyük yetişkinlerin yüzde 40-66, 85 yaşından sonra yüzde 80’ini etkiler.

Erişkin işitme kaybının erken başlangıcı için risk faktörleri arasında hipertansiyon, diyabet ve tütün kullanımı sayılabilir.

Demir eksikliği ve işitme kaybı arasındaki ilişkiyi Pennsylvania Eyalet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen araştırma ortaya koydu.

Tıbbi kayıtlar incelenerek yapılan araştırmada, 21 ile 90 yaşları arasındaki 305 bin 339 yetişkinde özellikle düşük demir seviyelerine neden olan yaygın bir anemi türü için, anemi ve işitme kaybının bağlantılı olduğu saptandı. Bu veriler ışığında demir eksikliği sorunu olanlarda olmayanlara göre yaklaşık 2 kat daha fazla işitme kaybı olduğu tespit edildi. 

İşitme kaybı olanlar anemi açısından da değerlendirilmeli

Demir kan hücrelerinin akciğerlerden vücuda oksijen taşımasına yardımcı olur. İç kulağın normal şekilde çalışması için oksijen açısından zengin, sağlıklı bir kan akımına ihtiyacı vardır. Her ne kadar araştırmacılar tarafından demirin iç kulaktaki rolü net olarak belirlenmemiş olsa da bu bölgeye kan akışının olmayışı kanlanma eksikliği anlamına gelir. İç kulakta, sesi elektriksel uyarılara çevirmekle ilgili duyusal tüy hücrelerinin sağlığı için de oksijen gereklidir. Demir eksikliği anemisinin erken teşhis ve tedavisinin işitme kaybı olan yetişkinlerin genel sağlık durumunu olumlu etkileyip etkilemeyeceği henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak bu sorunu yaşayanların işitme duyusunu kontrol ettirmesi ve yine işitme problemleri yaşayanların da anemi açısından değerlendirilmesinde yarar var.

Kabakulak kokleaya zarar verebilir

Bazı viral enfeksiyonlar, doğrudan iç kulak yapılarına zarar verebilir, diğerleri daha sonra bu hasara neden olan inflamatuar yanıtları uyarması işitme kaybına yol açabilirBu işitme kaybı, doğuştan ya da edinilmiş, tek veya iki taraflı olabilir. Kabakulak en sık okul çağı ve adolesan yaş grubu ile birlikte yetişkin çağda da görülebilen infeksiyondur. İşitme kaybıyla ilişkilidir. Araştırmalara göre, kabakulak sorunu yaşayanların sadece yüzde 1-4’ünde işitme sorunuyla karşılaşılıyor. Oldukça bulaşıcı olduğu bilinen bu hastalığın kulak içinde bulunan kokleaya zarar vermesi sonucu işitme kaybının yaşandığı düşünülüyor. Nadir bir komplikasyon olan geçici yüksek frekans işitme kaybının yüzde 4 oranında görülebildiği ve tek taraflı kalıcı işitme kaybının ise yaklaşık 20 bin vakada bir olduğu bildiriliyor. Öncelikle hastalıktan korunmak ve çocukluk çağında aşılanmak önlem anlamında yapılacakların başında geliyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.