google.com, pub-2571312230047356, DIRECT, f08c47fec0942fa0 gtag("event", "ad_impression", {query_id: "CMz26sa46Y8DFdRrkQUd_t8rsQ", send_to: "G-97YMFGXZ6F"})

Kapalı Ortam Çalışanı Dikkat

Kapalı Ortam Çalışanı Dikkat

Günümüzde kapalı ofis, plazalarda çalışmak artık yaşamın bir parçası haline geldi. Peki, bu ortamların hangi hastalıklara davetiye çıkardığını biliyor musunuz?

Uzm. Dr. Füsun Soysal
Göğüs Hast. ve Alerji Uzm.

Kapalı ortam çalışanı, Medeniyet hastalığı da olarak da adlandırılan alerjiler çoğunlukla ‘hasta bina sendromu’ olarak tanımlanır. Sürekli baş, sırt ve boyun ağrıları, burun tıkanıklığı, kas spazmları şikayetleriniz varsa mutlaka bir uzmana başvurun.

Alerjik hastalıkların görülme sıklığı kentleşme ve teknolojinin gelişimine paralel olarak artmaktadır. Kişilerin kapalı ve dar alanlarda topluca bulunmaları, açık sahada çalışmaktan ofiste çalışmaya dönüş, halı döşemeler, sigara alışkanlığının yayılması, katkı maddesi içeren hazır gıdaların tüketilmesi, ofislerde kullanılan havalandırma ve ısıtma sistemleri gibi faktörler sonucu alerjik hastalıklar endüstrileşmiş yöreler ve kentlerde daha sık görülmektedir.

– Alerjik hastalıklar nelerdir?

Alerjik burun nezlesi ve sinüzit, alerjik göz nezlesi, astım, ürtiker ve egzama alerjik deri hastalıklarıdır. Alerjik nezle ve astım enfeksiyonlarını toz, sigara dumanı, nem ve halılar tetikler. Alerjik cilt hastalıklarının yoğunlaşmasında ise yine ofislerde kullanılan karbon ve fotokopi kağıtları, boya, mürekkep gibi malzemeler önemlidir. Hava kirliliği denilince akla yalnızca dış ortamdaki kirlilik değil, iç ortamlardaki (ofis, otel, iş merkezleri vb.) kirlilik de gelmelidir. İç hava kalitesinin insan performansı üzerindeki etkisi bilinen bir gerçektir.

– Kimler alerjik hastalıklardan etkilenir?

Çevremizde bulunan alerjenlere karşı bazı kişiler diğerlerinden daha duyarlıdır ve normal kişilere göre abartılı reaksiyon verirler. Böyle kişiler alerjik bünyeli yani atopik kişilerdir. Günün birinde alerjiyi ortaya çıkaran bir tetikleyici faktörle karşılaştıklarında bu kişilerde alerjik hastalıklar görülür.
– Alerjik hastalıklar iş ortamlarında nasıl ortaya çıkar?
Alerjik hastalıklar bazen bir meslek hastalığı şeklinde ve işyeri ortamında bulunan bir alerjenle temasa bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu açıdan özellikle ofis ortamları risk taşımaktadır. Şikayetlerin işe girdikten sonra başlaması, tatil zamanlarında azalması nedeniyle mesleğe bağlı alerjileri düşündürmelidir. Ofis ortamlarında çalışanlar için binanın yapımında kullanılan malzemeler, kapalı ortamda içilen sigara, yer döşemelerinde kullanılan halılar, bilgisayar tozları, klimalarda kolonize olan birtakım mikroorganizmalar ve tozlar alerji açısından risklidir. Özellikle alerjik bünyeli kişilerin alerjilerinin tetiklenmesi ve ortaya çıkmasında rol oynayabilir.

-Viral ve bakteriyel solunum yolu enfeksiyonları?

Ofis ortamında çalışanların risk altında olduğu bir diğer hastalık da, viral ve bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Dünyada en sık rastlanan ve en fazla iş gücü kaybına yol açan hastalık da bunlardır. Çünkü akciğerler mesleki ve çevresel etkilerin en çok etkilediği organımızdır. Ofislerde havalandırmanın bozukluğu, toplu halde kalabalık olarak bulunma ve sigara içimi bu tarz enfeksiyonların artışına neden olmaktadır. Nezle-grip gibi viral enfeksiyonlar, bu ortamlarda daha hızlı bir şekilde yayılmaktadır.
Lejyoner hastalığı
Klimalarla bulaşan lejyoner hastalığı denilen tipteki zatürre, ofis ortamında çalışanları tehdit etmektedir. Doğada yaygın olarak bulunan lejyoner hastalığı bakterileri, binaların klima filtrelerine yerleşip kolonize olarak buradan ortam havasına yayılmakta ve solunum yoluyla bulaşmaktadır. Kirlenen havalandırma kanalları aldığı mikroplu havayı temizleyemeden ortama yeniden göndermektedir. Lejyoner hastalığı bir çeşit zatürredir.

– Alerjik hastalıkların en aza indirgenmesi için neler yapılmalıdır?

Ortamdaki nem oranı çok önemlidir. Nem oranının azalması, burun ve solunum yolları mukozasında kuruma yapmakta ve solunum yolu enfeksiyonlarını artırmaktadır. Ofis ortamındaki nem oranının fazla olması, mantarların üremesi açısından zararlıdır. Bu nedenle ortamdaki nem oranı yüzde 40-60 arasında olmalıdır. Doğru ve etkin havalandırma çok önemlidir. Klimalarla ortam sıcaklığını aniden değiştirmek ve klimaların bilinçsiz kullanımı nedeniyle solunum yolu enfeksiyonları ve alerjik problemler artmaktadır.
Hasta bina sendromunun belirtileri nelerdir?
Sendromun belirtileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, uyuşukluk, yorgunluk hissi, gözlerde sulanma, kaşınma, kızarıklık, burun akıntısı, hapşırık, burun tıkanıklığı, boğazda yanma, boğaz kuruluğu, gıcık şeklinde öksürük, göğüste sıkışma hissi, nefes darlığı, cilt kuruluğu, ciltte kaşıntılar, burun kanaması, koku ve tat alma bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü bulunmaktadır.

-Başınız sık sık ağrıyor mu?
-Dikkatinizi yoğunlaştırmakta güçlük mü çekiyorsunuz?
-Nefes alırken zorlanıyor musunuz?
-Burnunuz sürekli akıyor mu?
-Kendinizi sürekli yorgun mu hissediyorsunuz?
Bu sorulardan ilkinin yanıtını evet olarak verdikten sonra diğerleri için de en az iki evet’iniz varsa, bir hasta bina sendromu kurbanı olabilirsiniz. Teşhisteki en önemli unsur; çalışılan ortamdan uzaklaşılması halinde belirtilerin ortadan kalmasıdır.
– Hasta bina sendromuna karşı nasıl önlemler alınmalı?
Duvardan duvara halı kullanımının önlenmesi, camlar açılmıyorsa hava temizleyen aletlerden yararlanılması, sürekli bilgisayarla çalışan personelin vardiya saatlerinin ayarlanması gibi önlemler etkilidir. Son 10 yıldır gündeme daha çok gelen ‘hasta bina sendromu’ konusundaki çalışmalar kesin bir sonuç ortaya koyamasa da; çalışanlar açısından en iyi performans, 19-20 C’de alınmaktadır.
– Bunun için ne yapılmalı?
-Duvarlar ve hava, yılda bir kez profesyonel olarak temizlenmeli.
-Havalandırma sistemi taze havanın bina içinde dolaşımını artırmak için temizlenip yenilenmeli.
-Hava filtresi kullanılmalı, temiz ve kuru olmalı. Havadaki nem oranı asla yüzde 60’tan fazla olmamalı.
-İçeri hava alınan bölge, yükleme ya da park alanlarından uzak olmalı.
-Hava filtreleri düzenli olarak değiştirilmeli.
-Donanım iyi havalandırılmış alanlarda bulundurulup kullanılmalı.
-Üreticinin belirttiği  direktiflere tam olarak uyulmalı.
-Bilgisayarlar her altı ayda bir hijyenik bilgisayar ve elektronik donanım temizleyicileri tarafından temizlenmelidir.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.