Mükemmel Sperm Profili

Mükemmel Sperm Profili
69 / 100

Tüp bebek tedavisi gören çiftlerdeki temel sorunlardan biri, yeterli miktar ya da kalitede sperm olmaması. Mükemmel olmayan spermler, üreme kapasitesini düşmesine neden olur. Peki hangi kriterler spermin mükemmel olmasını sağlar?

Prof. Dr. İsmail Çepni
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzm.

Mükemmel spermin bilimsel tarifi, baş kısmının kuyruk ve boyun kısmına oranı, baş kısmının uzunluk ve eni arasındaki oran, baş kısmında dölleme özelliğinin yer aldığı akrozom denilen alanın büyüklüğü gibi birçok kriterle açıklanıyor.

Günümüzde çiftlerin yüzde 10-15’inin kısırlık nedeni ile doktora başvurduğu biliniyor. Bu çiftlerde görülen kısırlık sorununun yaklaşık yüzde 50’sinin nedeni, erkekler.

Erkeklerde görülen üreme kapasitesindeki sorunlar, kısırlık sorunun önemli bir nedeni. Tüp bebek tedavisi için gelen erkeklerde, üreme kapasitesinin durumunu ölçmek için sperm analizi yapılıyor.

Uygun bir meni tahlili yapılabilmesi için erkeğin 2-5 gün cinsel perhiz yapması, verilen meninin de en kısa sürede incelenmesi gerekiyor. Normal sperm kavramının kesin kriterleri şöyle açıklanıyor;

l        Kruger kriterleri denilen bu sınıflamaya göre, spermlerin % 4’ünden daha az normal yapıya sahip olanların doğal yollar ile çocuk yapma olasılığı yüzde 8 oranında.

l        Bir erkekte normal sperm oranı % 4’ün üzerindeyse doğal yollarla çocuk sahibi olma oranı % 64’e çıkıyor.

l       Bir erkekte  yüzde 14’ün üzerinde normal yapıya sahip sperm varsa sperm sayımı iyi kabul ediliyor. Bu oran yüzde 4–14 arasına arasında kalıyorsa sınırda kabul ediliyor.

l       Ancak normal sperm sayımı sonuçları, erkeğin kesin olarak çocuk sahibi olacağını göstermiyor. Bunun tersi de doğru. Erkekte anormal spermiogram sonucu çıktıysa bu da kişinin çocuğu olamayacağı anlamına gelmiyor, sonuç anormal da olsa çocuk sahibi olabiliyor.

l       İnsan spermi fizyolojik ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişebiliyor. Sperm oranlarında değişkinlikler olabiliyor. Bu nedenle incelemenin iki defa yapılması gerekiyor.

l       Viral enfeksiyonlar, fiziksel veya psikolojik stresleri bulunan hastaların 3 ay ara ile sperm analizi yaptırması önem taşıyor.

ERKEKLER NEDEN KISIR OLUYOR?

Sigara ve alkol spermi azaltıyor
Sigara içmek sperm sayısını belirgin olarak düşürüyor. Kişi üç ay sigarayı bırakınca sperm sayısında inanılmaz artışlar olabiliyor. Sadece sigara bırakarak çocuk sahibi olan çiftler var. Uyuşturucu kullanımı, yoğun alkol alımı da spermi ciddi derecede bozuyor. Sperm hücresi 2,5–3 ayda olgunlaşabildiği için (72 gün), sigara bırakıldıktan sonra sperm üzerindeki etkileri de 3 ayda ortadan kalkıyor.

Kronik ilaç kullanınca zarar görüyor
l     En başta radyoterapi veya kemoterapi gibi kanser tedavileri sperm üretimini çoğunlukla kalıcı olarak etkiliyor.

l     Depresyon ilaçları

l     Sakinleştiriciler

l     Narkotik ilaçlar

l     Bazı mide ilaçları

l     Nikotin

l     Kas geliştirmede kullanılan steroid türü ilaçlar üremeyi bozuyor.

l     Miktarın azaltılması, alternatif ilaçlarla değiştirilmesi üreme fonksiyonunu düzeltiyor.

l     Tarımda kullanılan bazı böcek öldürücü ilaçları, çalışma ortamındaki uçucu gazlar (boya, mobilya, akü sanayi), radyasyona maruz kalma sperm üretimini bozuyor.

Doğal denilen ürünler sperme zarar verebiliyor
Üreme sorunu yaşayan çiftler sık sık “doğal ürünlerle çocuk sahibi olabilir miyiz?” diye soruyor. Piyasada ve internet üzerinden satılan içeriği belli olmayan maddelerin kullanılması oldukça yanlış. Hastaların önce hekime danışmasında yarar var. Aksi takdirde bu ürünler zarar verebiliyor.

Testisteki sorunlar olumsuz etkiliyor
l     Erkekte inmemiş testis sorununun bulunması

l     Testisin kendi etrafında dönerek dolaşımının bozulması olarak tanımlanan ‘torsiyon’ problemi

l     Testise alınan darbe ile yaralanma

l     Testiste gelişen kanserler

l     Bazı enfeksiyon hastalıkları (üreme organlarını etkileyerek testislerde sperm yapımını bozabilir)

l     Ergenlik çağından sonra geçirilen kabakulak hastalığının %25 oranında kısırlığa sebep olması en iyi bilinen örnektir.

Hormonal eksiklikler de kısırlık yapıyor
Sperm yapımını sağlayan FSH ve LH hormonlarındaki düzensizlikler, en sık görülen şeklidir. Bu hormonların eksikliği de kısırlığa neden olabiliyor.

Bağışıklık sistemi bozulunca sperm de nasibini alıyor
Bazı erkekler, kendi spermlerine karşı antikorlar oluşturarak, sperm hareketlerinin bozulmasına veya aglütinasyonlara (spermlerin başlarından veya kuyruklarından yapışarak hareket yeteneğini kaybetmesi) neden olabiliyor.

Testis damarındaki varisleşme erkeğin düşmanı
Testisler skrotum ( haya) adı verilen torba yapıları içinde bulunuyor. Buradaki damarların varisleşmesi (varikosel) de sperm kalitesini bozabiliyor. Varikosel, erkek hastalarda % 21–41 oranında görülüyor. Varikosel ancak çok ileri derecede belirti verdiğinde örneğin ağrı da yaptığı durumlarda spermi etkiliyor. Sadece ultrasonda belirlenen varikosellerde ameliyat başarı getirmiyor.

Genetik olarak bazı erkeklerin Y kromozomunda bulunan gen değişiklikleri sperm hücrelerinin azlığı veya yokluğuna neden olabiliyor.

Sperm kanallarında tıkandıysa
Sperm kanallarındaki tıkanıklıklar, spermin geçişine kısmen veya tamamen (oligospermi, azospermi) engel olabilir. Bu durum doğuştan olabileceği gibi daha sonra oluşan enfeksiyonlara ve ameliyat yan etkilerine bağlı olarak da ortaya çıkabilir.

Cinsel ilişkiye ait problemler
Empotans (sertleşme problemleri) veya erken boşalma, bu grupta yer alan sebeplerdir.

ERKEK KISIRLIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?
“Doğuştan hormon eksikliği” (Hipogonadotropik Hipogonadizm) ilaçlarla tedavisi mümkün olan nadir erkek infertilitesi nedenleri arasında yer alıyor. Ancak bu tedavi kısa süreli olarak yapılmıyor. İlaçların düzenli kullanan hastalarda 6 aydan önce az oranda hastada sperm çıkışı görülmekle birlikte 12. ayda % 70-80 oranında sperm çıkışı görülüyor.

Mikro-TESE ile biyopsi yapılıyor, daha çok sperm bulunuyor
l       “Mikroskobik TESE” veya “mikroskobik testis biyopsisi” olarak adlandırılan yöntem, daha önce kullanılan klasik testis biyopsisi yöntemine göre daha yüksek oranda sperm hücresi bulma şansı veriyor.

l     Azoospermik kişilerde Klinefelter’s Sendromu olarak adlandırılan ve toplumda ortalama doğan 500 erkeğin birinde tespit edilen genetik hastalıkta; testis boyutlarının normalin altında oluşu (2-3 ml hacimde), testosteron (erkeklik hormonu) düzeyi düşüklüğü ve menide spermin bulunmaması (azoospermia) sonucu kısırlık mevcuttur.

l     Bu erkeklerde, inmemiş testis, çok az sayıda spermi çıkan erkeklerde, kabakulak hastalığı sonrasında azoospermi gelişmiş olan erkeklerde mikro TESE operasyonu ile sperm araştırılması dondurma olanağı bulunan tüp bebek merkezlerinde yapılmalıdır.

Sperm dondurma işlemi başarılı oluyor
Özellikle erken yaşlarda kanser ya da farklı hastalıklar nedeniyle radyoterapi ya da kemoterapi alanlar için ileride çocuk sahibi olma şanslarını korumak için mutlaka önerilmelidir. Mikro-TESE de elde edilen spermlerin kullanılmayanları da dondurulmalıdır. Sperm dondurma işlemi, çok başarılı olarak uygulanmaktadır.

Nasıl tedavi edeceğiz?
Günümüzde kabul gören görüş erkeği tedavi etmek değil mevcut spermini kullanmak şeklindedir.

l     Eğer kendiliğinden gebeliğe olanak tanıyan bir sperm analizi varsa, kadının yaşı genç ve evlilik süresi kısa ise bir süre daha beklenebilir.

l     Toplam hareketli sperm sayısı 10 milyonun üzerinde ise aşılama yapılabilir.

l     Uygulama başına gebelik oranı %5-10 civarında olup aşılamaya başlayan her 10 çiftten 2-3 tanesi 3 deneme sonunda gebe kalabilir.

l     Aşılama toplamda 3 defadan fazla yapılmamalıdır. Gebe kalamayan kadınlarda daha fazla tekrar edilmesinin yararı yoktur.

l     Erkek kısırlığında en etkin tedavi tüp bebek ve mikro enjeksiyondur.

l     Kadının da genç olduğu ve yumurtalık kapasitesinin iyi olduğu durumlarda başarı çok yüksektir. Başarı böyle çiftlerde %50’lere kadar çıkmaktadır.

ERKEKLERE SPERMLERİ KORUMA ÖNERİLERİ
l     Yaşam tarzında değişiklikler ile stresin azaltılması

l     Aşırı kilo var ise verilmesi

l     Düzenli spor yapılması

l     Sigara ve alkolden uzak durulması

l     Çevresel zararlı atıklardan kaçınılması

l     Dar giysiler giyilmemesi

l     Sauna/sıcak banyonun tercih edilmemesi

l     Dizüstü bilgisayarların uzun süreli kullanılmaması

l     Tüm gün oturarak çalışmaması

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.