Çocuk Kanserinde Aile
Ülkemizde yılda 2 bin 500 çocuk kanser tedavisi görüyor. Uzmanlar, çocuk ve aile bireylerinin psikolojik durumunun kapsamlı olarak takip edilmesi, danışmanlık, terapi, gerekli durumlarda da psikiyatrik destek alınmasını öneriyor.
Psikoonkoloji Uzmanı Elçin Biçer
Kanser tedavisi sürecinde çocuklarına duygularını saklamak ya da görmezden gelmek yerine ifade etmenin utanılacak ya da korkulacak bir şey olmadığını öğreten ebeveynler, uygun baş etme yollarıyla da çocukları için iyi bir rol model oluşturur.
Tedavi sürecinde çocuğun bakımını sağlayan ve psikolojisini doğrudan etkileyen ailenin de içinde bulunduğu psikolojik durumunda dikkate alınması gerekir. Özellikle tanı döneminde aile bireylerinde şok, inkar, korku-kaygı, öfke, suçluluk ve depresyon gibi reaksiyonlar gözlemlenebilir. Böylesine bir deneyimin yaratacağı olumsuz duyguları yaşamanın zorlayıcı ve acı verici olduğunu bilmek kadar doğal olduğunu da bilmek ailenin hastalığı kabullenmesi açısından fayda sağlar. Bu süreçte çocuklarına duygularını saklamak ya da görmezden gelmek yerine ifade etmenin utanılacak ya da korkulacak bir şey olmadığını öğreten ebeveynler, uygun baş etme yollarıyla da çocuk için iyi bir rol model oluşturur.
Günden güne ani iniş-çıkışlar yaşatan bu durumu doğru şekilde yönetebilmek için ise gerekirse uzman desteği alınması öneriliyor. Farklı duyguları birarada yaşayan aile bireylerinin psikolojik sıkıntısını azaltmak adına içinde bulunduğu durumu bir yakınıyla paylaşmak, konuşmak, yazmak, bu deneyimi yaşamış diğer ebeveynler ile iletişim kurmak, grup terapilerine ya da bireysel psikoterapiye katılmak, dua etmek, spiritüel olarak motive olabilecekleri kitaplar okumak faydalı baş etme yolları arasında bulunuyor.
Çocuklar, yaşadıkları duyguları oyun içerisinde ya da resim, müzik gibi sanatsal etkinliklerle daha kolay ifade ediyor. Ayrıca çocuklar yaş, karakter, hastalık ve tedaviye bağlı birçok sebeple bulunduğu duruma farklı tepkiler gösterebilir. Yaşadıkları bu zorlu süreçte çocukları konuşmaya zorlamak yerine yaşına uygun yollarla duygularını tanımasını ve ifade etmesine fırsat vermek gerekir. Bu süreçte aile desteği de çok önemli bir etkendir. Ebeveynin mümkün olduğunca çocuğunun yanında olması, sevgisini göstermesi, tıbbi müdahaleler ve testlerde yanında bulunması, tedavide uygulanan işlemlerle ilgili anlayacağı şekilde açıklamalar yapması, neyi ne kadar anladığının kontrol etmesi, soruları dürüstçe ve çocuğunun yaşına uygun şekilde cevaplaması gerekir. Ailenin yanıtlamakta zorlandığı sorularda ise bir uzmandan destek alınması önemlidir.
Çocuklar, kendilerini bir düzen içerisinde daha rahat ve güvende hissediyor. Bu nedenle tedavi süresince ailelere mümkün olduğunca bazı rutinlerin sürdürülmesi tavsiye ediliyor. Ve her fırsatta gülmek, eğlenmek ve mizahın günlük hayatın bir parçası olduğunun unutulmaması gerekiyor.