Okula Başlarken

Okula başlamak çocuk ve anne-baba için heyecan verici bir süreçtir. Çocuğun aileden sonra gireceği ilk sosyal ortam okuldur. Bu süreçte merak, mutluluk, coşku yaşanırken aynı zamanda şaşkınlık, endişe, kaygı, huzursuzluk da yaşanabilir.
Gül Sacide Özçiftçi
Kültür Koleji
Florya Anaokulu Müdürü
Okula başlamak özellikle anne-baba ve eğitimcilerin doğru yaklaşımı-sürecin doğru yönetilmesi önemlidir. Çocuğun aileden ayrı kalmayı başarabilmesi, ilk sosyalleşme sürecinin başarı ile tamamlanması önemlidir. Bazı çocuklar anaokuluna kolay uyum sağlayabileceği gibi bazı çocuklar bu duruma direnç gösterebilir. Çocuğun ilk kez aile çevresinden uzun bir süre ayrılacak olması ve bu durumda kaygı yaşaması, tepki göstermesi çok olağan ve geçici bir durumdur. Bu tepkiler ağlama, karın ağrısı, baş ağrısı gibi yakınmalar, arkadaşları ve öğretmeniyle iletişim kurmayı reddetme, yemek yemeyi reddetme ve daha küçük çocuklarda alt ıslatma olabilir. Okula uyum sürecinde aile ve okul birlikte çalışmalıdır, uygulanan davranış biçimleri tutarlı olmalıdır.
Anne-baba, çocuk okula başlamadan önce çocuğu okul ve orada karşılaşacağı durumlarla ilgili bilgilendirmeli, okulda güvende olacağı hissettirilmelidir. Anne-babanın çocuk okula gitmeden önce öğretmeni ile tanışması, çocuğu hakkında bilgi vermesi yararlı olacaktır.
Çocuğun okula başladığı ilk gün, öğretmeni ile ilk karşılaşmada kurulan sıcak, yakın iletişim önemlidir. İlk gün okulda geçirilen süre çok uzun olmamalıdır.
Çocuğun okula hazır olması kadar ailenin çocuğunu okula vermeye hazır olması da önemlidir.
Aileler nasıl davranmalı ve neler yapmalı?
w Çocuğunuzu anaokuluna bırakırken kararlı ve sakin olmaya çalışın. Kaygılı olursanız çocuğunuz bu durumu hissedecek ve korkularının yerinde olduğunu düşünerek daha fazla kaygılanacaktır.
w Çocuğunuzu önceden bilgilendirin, bir süre ayrı kalacağınızı anlatın. Çocuğunuzun duygularını açıklamasına yardımcı olun. Onu anladığınızı ve duygularını kabul ettiğinizi gösterin. Azarlama, yargılama, alay etme ya da tehdit etme gibi davranışlardan kaçının.
w Çocuğunuzu anaokuluna bırakacak kişinin çocuğun daha kolay ayrılabileceği kişi olması süreci kolaylaştıracaktır.
w Vedalaşma uzun sürmemelidir ve güven duygusunun oluşması için söz verilen saatte okulda olunmalıdır.
w Çocuğunuz kararlı olduğunuzu bilmelidir. Çünkü en ufak bir şüpheniz bu süreci uzatacaktır. Genelde anne ya da baba okuldan ayrıldıktan sonra çocukların tepkileri son bulmakta ve daha kolay uyum sağlamaktadırlar.
w Okula gelmek istemediğinde başka alternatifler sunulmamalıdır. Kısa ve öz bir şekilde anaokuluna gitmesi gerektiği anlatılmalıdır.
w Okuldan alırken ilk karşılama çok abartılı ve endişeli olmamalı, olabildiğince doğal olmalıdır.
w Çocuğa anaokulundayken “burada oyuncaklar var, arkadaşlarınla oyunlar oynayabilirsin” şeklinde rahatlatıcı sözler söylenmelidir.
w Okulun oryantasyon programına uyulmalıdır. Çocuk okuldaki ortama uyum sağlamayı adım adım gerçekleştirecektir.
w Sevgi dolu, yumuşak ama kararlı ve net bir iletişim dili kullanılmalıdır.
w Empatik iletişimin sonunda kararlılığın vurgulanması gerekir. “Biz işe gitmek zorundayız, sen de okula” şeklinde açıklama yapılmalıdır.
w Bazı çocuklar okulun başında, bazıları da daha sonraki günlerde okula gelmek istemeyebilir. Okula geliş gidişlerde düzenli ve kararlı olmak son derece önemlidir.
w Bu süreçlerde, sınıf öğretmeni ve okulun rehber öğretmeni ile işbirliği halinde hareket edilmelidir.
Tüm çocukların okul başlangıçlarının neşe ve mutluluğa dönüştüğünü görmek dileğiyle…
Sevgiyle kalın…