Seçmenin Ruh Sağlığı

Seçime sayılı günlerin kaldığı bugünlerde partiler ve adayların seçim propagandaları  tüm hızıyla devam ediyor, maruz kalınan veri ve gürültü kirliliği, seçmenin ruh sağlığını nasıl etkiliyor?

Dr. R. Sabri Yurdakul

Psikiyatrist

Seçim süreçlerinden seçmenin ruh sağlığı nasıl etkilenir? Gürültü kirliliğinin yoğun olduğu trafik ortamı, seçim arabalarının yüksek sesle yaptıkları propagandalar, trafiğin kitlendiği ortamlarda sürücüleri etkilediği gibi, sokaklardan arka arkaya geçen bu araçlar evde oturanları da rahatsız ediyor.

Seçmenlerin, tuttukları partiye laf eden politikacılarla, televizyon karşısında karşılıklı atışmaları kimi zaman mizah boyutlarına varabilir. Sanki karşısındaki duyuyormuşçasına kendilerini kaptırıp ciddi ciddi tartışmaya girebiliyorlar. Parti mitinglerine gidip bağırarak stres atsalar da yine de iyi hatiplerin duygularına seslenmeleriyle öfkeleri iyice artabilir. Takım tutar gibi parti tuttuklarında ise karşı partililere öfkeli hale gelebiliyorlar.

Partiler Kadar Seçmen İçinde Kaybetme Endişesi Var

Seçim dönemleri seçmenin kendisini özdeşleştirdiği partinin başarılı olup olmayacağı endişesiyle, kaybetme endişesini de ortaya çıkarır. Uykuları kaçıp sinirli hale gelebilen seçmenlerin kendileri gibi düşünmeyenlerle tartışmalar zaman zaman cinayet boyutlarına varabilir. Her yerde boy boy afişlerle yapılan propaganda çalışmaları da görüntü kirliliği yaratmakta, bunun boşuna masraf olduğunu düşünenler de, yapılan harcamaların ne kadar gereksiz olduğunu hesaplayarak kızabilmektedir. Sonuçta seçim yapılacak ama bu süreçte seçmenlerin ruh sağlığını korumaları için kendilerini seçime çok kaptırmamaları, partileri ile özleşme yapıp, yenen-yenilene dönüştürmemeleri gerekir. Ancak bunu yaptığımızda seçmen olarak ruh sağlığımızı korumak mümkün olur. Bu konuda partilere ve medyaya da iş düşüyor.