google.com, pub-2571312230047356, DIRECT, f08c47fec0942fa0 gtag("event", "ad_impression", {query_id: "CMz26sa46Y8DFdRrkQUd_t8rsQ", send_to: "G-97YMFGXZ6F"})

Tatil Sendromu Olur mu

17.10.2012
220
Tatil Sendromu Olur mu

Tatil sendromu olur mu demeyin. Bayram ile birlikte son hazırlıkları yapmaya başlar. Uzun tatilin ardından nasıl işe adapte olunacağı endişesi de akıllarda yer etmeye başladı bile.

Gülşah Yahşi
Psikolog

Tatil sendromu da olur. Zihnimizi boşaltmak bedenimizi rahatlatmak için keyif alarak geçireceğimiz zaman bitiminde , işe nasıl döneceğim, nasıl adapte olacağım, düşünceleriyle sıkıntılı da geçebiliyor. Bunu engellemek için hoş vakit geçirilebilecek programları sadece tatil vaktiyle sınırlandırmamak çok önemli. Hayatınıza kattığınız küçük renkler, iş hayatınızdaki başarınızı da olumlu yönde etkileyecektir.

Tatil sendromunu oluşturan en önemli şey tatil ruhuna kendini kaptırmak ve iş hayatına geri dönmeyecekmiş gibi yaşamaktır. Tatil öncesinde bu duyguları yaşamak, işlerimizde karşımıza çıkan aksaklıkların gizli sebeplerinden olabilir. Bu noktada önemli olan soru ‘Tatilin benim için anlamı nedir?’ olmalı. Tatil, iş hayatımızda verimliliği artırmak için gerekli olan, zihinsel ve bedensel gerginliklerden, stresten uzaklaşmak, dinlenmek için hepimizin yaşaması gereken bir dönem. Oldukça rahatlatıcı ve kişinin iple çektiği bir dönem olsa da, plan yapmayı ve organize olmayı gerektirir. Ayrıca tatil, yeni bir çevre ve havaya kısa süreli uyum göstermeyi gerektirdiği için özellikle de şehir dışı ve yurt dışı tatillerinde duygu durumunda değişiklikler hissedilebilir. İş hayatı, çalışma süreci ve şehir koşuşturmasının verdiği yorgunluk, tatile çıkmak için yaşanan sabırsızlıkla birleşince, kişiyi bir boş vermişlik haline sürükleyebilir. Tatilin yaklaşıyor olduğunu düşünmek bile kişide bir rahatlama ve gevşekliğe sebep olabilir. Bu duyguyla ancak -tatil dinlenmemiz için bir araç, yapamadıklarımızı yapmak için de fırsat- düşüncesiyle baş edebiliriz.

Söz konusu tatil bile olsa planlama ve organizasyon çok önemlidir. Örneğin, ilk mesai gününden birkaç gün önce yapacağımız işleri programlamalıyız. Ağır iş temposuna birdenbire girmek, işlerin içine kendimizi tatil dönüşü atmak yerin,e önce bize zor gelmeyecek işlerden başlar ve adım adım ilerlersek daha sağlıklı bir uyum süreci yaşarız. Aksi halde, tatil dönüşü yoğun iş temposu, depresyon ya da kaygı bozukluğu gibi hastalıklara kadar gidebilen zor durumlar yaşatabilir. Böylesi durumlarda çok vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım istemek gerekir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.