Duygusal Açlık Şişmanlatıyor

31.10.2012
106
Duygusal Açlık Şişmanlatıyor

 

Ruhen bazı eksiklikler yaşayan kişi bu alandaki açlığını gidermek için kendini yemeğe verebiliyor. Hal böyle olunca da birey, gereğinden fazla beslendiği için şişmanlayabiliyor.

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz
Psikiyatri Uzm.

Kişi bazen fiziksel değil duygusal açlıktan ötürü yeme davranışında bulunabilir. Yemek yediğinizin fark etmeden sürekli yiyor, kilolarınız da her geçen gün artıyorsa duygusal aç olabilirsiniz!

Tüm Dünya’da günümüzün en büyük sağlık sorunlarının başında şişmanlık, hatta daha ileri boyutu ise obezite geliyor. Ciddi bir halk sağlığı sorunu olan obezite, fiziksel görünümün yanında kişinin ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor. Böyle olunca kişi evine kapanıyor, yalnızlaştıkça yalnızlaşıyor, ciddi psikolojik sorunlar yaşayabiliyor.Aşırı şişmanlığın yani obezitenin en büyük nedeni yeme bozukluğudur. Bu rahatsızlığın en büyük nedenlerin başında duygusal açlık gelir.Ruhun doyurulmadıkça fiziksel açlığın giderilmesi, fiziksel doygunluğa ulaşmak mümkün değildir.Bazı konularda ruhsal açlık yaşayan kişilerin kendini yemeğe verebildikleri ifade ediliyor. Duygusal açlıklarını yemek yiyerek giderme eğiliminde olan ancak bu şekilde mutlu olabileceklerine inanan kişilerin bu şekilde duygusal açlıklarını doyuramazlar. Karın doyurmakla ruhu doyurmak aynı şey değildir, kişiler hep aç kalma korkusuyla hareket ederler . Bu hisle kişilerin kendilerini güvende görürler aslında bu bir yanılsamadır. fiziksel açlıktan ziyade kişilerin duygusal açlıklarını gidermek için karınlarını doyururlar.

Mutsuzluğu Giderme Arzusu Bir kısır Döngüye Ulaşıyor

Şişman olan kişilere bakıldığında kişisel çatışmalardan kaçmak adına yemek yeme davranışlarında bulunurlar. Bu duyguyla kişiler kısır döngüye girerler. Kişi mutsuzluk, bazı ruhsal açlık ya da yaşanılan çatışmalardan dolayı yemek yiyerek haz almanın peşine düşüyor. Yeme anında o hazzı alıyor ancak sonrasında inanılmaz bir pişmanlık hissediyor ve suçluluk yaşıyor. Yaşadığı bu ruhsal durumdan yine yemek yiyerek kurtulma gayretine düşüyor. Mutsuzluğunu giderme arzusu bir kısırdöngüye dönüşüyor. Sarmal büyüdükçe büyüyor ortaya obezite çıkıyor. Beyin artık şu mesajı veriyor. ‘En ufak bir mutsuzluk halinde yemek ye mutlu ol.’ Haz alınmayan hiçbir şeye bağımlılık oluşturmaz.

Fiziksel açlıkla ruhsal açlığın  farkları;

  • Fiziksel açlıkta kişinin karnında bir aşınma, burukluk olur fiziksel belirtiler verir. Kan şekeri düşer ancak duygusal açlıkta böyle bir şey olmaz ve aniden başlar.
  • Fiziksel açlıkta kişi doygunluğa yedikçe ulaşırken duygusal açlıkta ne kadar yerse yesin doygunluğa bir türlü ulaşamaz.
  • Fiziksel açlıkta kişi bekleyebilir ancak duygusal açlık hissedenler hemen yemek ihtiyacını karşılamak ister ve işe girişir.
  • Fiziksel açlıkta kişi ufak bir atıştırmayla doygunluk hissederken duygusal açlıkta aperatif atıştırmalar doygunluk vermez.
  • Fiziksel açlıkta yemeyle ilgili kişi ne yiyeceğinin planını yaparken duygusal açlıkta bir plan olmaz. Kişi ne bulursa onu yer ve doymak bilmez.
  • Fiziksel açlıkta mideyi doyurmak mideden beyine giden uyaranlarla olurken duygusal açlıkta ağız ile beyin arasında bir bağlantı söz konusu değildir.
  • Fiziksel açlıkta kişi meyve yiyerek de açlığını giderebilirken duygusal açlıkta daha çok kalori tutan şeyler tercih edilir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.