Sosyal Medya Özgürlük mü?

Sosyal medyayı hem bilinçli hem de aktif kullanmak mümkün. Bunun için bilinç ve farkındalık en önde gelen tedbirlerdir. İlk olarak özellikle gençlerimize sosyal medyanın sonsuz özgürlük olmadığı gerçeğini benimsetmek gerekir.
Prof. Dr. M. İhsan Karaman
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı
Birey internet-sosyal medya ile ilgili aşırı zihinsel uğraş içerisindeyse, sosyal medyayı aktif olarak kullandığı süre içerisinde duygu durumunda değişiklik oluyorsa (kendini suçlu, mutsuz, ümitsiz hissetme), internet-sosyal medyaya erişiminin olmadığı zamanlarda yoksunluk belirtileri (duygusal ve fiziksel olarak nahoş septomlar) çekiyorsa dikkat!
İnternet-sosyal medya kullanımını azaltmak veya bırakmak adına yaptığınız tüm girişimler boşa çıkıyor, başarısızlıkla sonuçlanıyor ve en önemlisi internet-sosyal medya kullanımı yüzünden aile ve sosyal ilişkileri, okul, iş hayatı zarar görüyorsa kişinin sosyal medya bağımlısı olduğundan şüphe duyulabilir.
Son zamanlarda adını sıkça duymaya başladığımız FOMO yani “Fear of Missing Out” Türkçesi “Gelişmeleri Kaçırma Korkusu” hastalığı bir çeşit kaygı bozukluğu ve “gelişmeleri kaçırma korkusuyla gereksiz yere pişmanlık duyma” davranışı olarak tanımlanabilir. Sosyal medya bağımlılığının artmasıyla birlikte yaygınlaşan FOMO hastalığının en önemli özelliği sürekli olarak diğer insanların neler yaptığıyla ilgilenme arzusu doğurmasıdır.
Aslında kaçan bir şey yok
Teknolojiye yeni adapte olmuş yetişkinler için bu durum çok büyük bir sorun olarak gözükmüyor. Yeni kuşak bu dev akış içerisinde şunu çok iyi anladı: Önemli bilgi akışımda zaten karşıma çıkacak. FOMO’ya karşı en önemli panzehir de bu. Aslında bir şey kaçırmıyorsun, sen baktığında ne görüyorsan senin için önemli olan da o. Ama sürekli elin telefona gittiğinde sorun başlıyor. Bunun dışında anlık paylaşım uygulamaları (real time social medya) gelişmeleri kaçırma korkusunu yaşatıyor bizlere. Bu uygulamalardaki içerikler, paylaşıldıktan kısa bir süre sonra kendi kendilerine siliniyor. Arkadaşınızın dün paylaştığı komik anı görüp gülüyorsunuz ve geçiyor. Bir daha geri dönüp bakamıyorsunuz çünkü buna gerek de yok artık bugün olanlara odaklanma zamanı.
Sosyal medyayı bilinçli ve aktif kullanmak mümkün
Sosyal medyayı hem bilinçli hem de aktif kullanmak mümkün. Bunun için bilinç ve farkındalık en önde gelen tedbirlerdir. İlk olarak özellikle gençlerimize sosyal medyanın sonsuz özgürlük olmadığı gerçeğini benimsetmemiz gerekir. Özellikle eğitim sistemimiz içerisinde teknolojinin doğru ve yararlı kullanımı yanında, mahzurları üzerine de bir bilgilendirme yapmak zorundayız. Bu açıdan başlattığımız Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM), eğitim sistemindeki büyük bir açığı kapatacaktır. TBM ile her yaş grubundaki öğrenciler, yaşlarına uygun içeriklerle verilecek olan eğitimlerle bağımlılık alanında çok kaliteli bir eğitimden geçmiş olacaktır ki buna teknoloji de dahildir. Yeşilay olarak hayatın her alanında olduğu gibi, sosyal medyanın kullanımında da ölçülü olmayı öneriyor.









