Bin Kadından İkisi Vajinismus

Bir cinsel ilişki fobisi olarak da bilinen vajinismus tüm dünya genelinde görülen, hayatı ve evlilikleri etkileyen ciddi bir sağlık problemidir.
Dr. Süleyman Eserdağ
Cinsel Terapist ve Aile Danışmanı
Vajinismus, cinsel ilişki sırasında korkuya bağlı olarak kadının kendisini kasması ve partneri ile ilişkiyi tamamlayamaması halidir. Kasılmalar bazen vajina bölgesindeki PC kasları ile kısıtlı iken bazen tüm vücutta ve yaygın şekilde izlenmektedir.
İlişki sırasında kasılmalar, kadının kendini geri çekmesi, eşini elleri veya ayakları ile itmesi gibi savunma hareketleri ile cinsel birleşme bir türlü tamamlanamaz. Vajinismus problemi taşıyan kadınların çok büyük bir kısmı hiç bir şekilde bir birleşme sağlayamadıkları için halen bakiredir.
Bir kısmı ise ancak oldukça zor ve sıkıntılı bir şekilde ilişkiye girebilmektedir. Bilinmesi gereken nokta; ilişki sırasında ortaya çıkan kasılmaların tamamen irade dışı oluşudur. Diğer taraftan kadın ilişkide her şey yolunda giderken neden kendisini kastığını da anlamlandıramamaktadır.
Dünya genelindeki vajinismusun istatiksel sıklığı nedir? Yapılan bazı çalışmalar gösteriyor ki dünya genelinde aşağı yukarı 1000 kadından ikisinde vajinismus sorunu mevcuttur. Ancak bu oran ülkemizde 2006 yılında yapılan bir çalışmaya göre maalesef yüzde 10’lara kadar çıkmaktadır. Ancak yine de vajinismus konusunda güvenilir istatistikleri toplamak zordur. Çünkü: •Bazı kadınlar çok utanıp sıkıldığı için böyle bir sorunla doktora gidemez.
•Bazı çiftlere gittikleri hekim tarafından hiçbir sorunun olmadığı yönünde yanlış bir bilgilendirme yapılır. Böylelikle bu çiftler kendilerine hiç bir kimsenin yardım edemeyeceği yanılgısına kapılarak cinsel birleşmesiz bir hayatı kabullenir.
•Cinsellik halen tabu olarak görüldüğünden dolayı sağlıkçılar tarafından veriler yeterince toplanamamaktadır.
Vajinismusu olan kadınların yaklaşık yüzde 20’si yardım alabilmek için başvurduğu düşünülmektedir.
Vajinismus kadının kabusudur!
Yapılan bir araştırma istatistik olarak her yaştan kadının, kürtaj istemek zorunda kalmak yerine vajinismus olma konusunda daha çok risk altında olduğunu ortaya koymaktadır. Bir başka araştırma da bir doğum kontrolü kliniğine gelen her 100 kadından 16’sının vajinismus probleminin yaşadığını ortaya koymaktadır.
ABD’deki özel bir klinikte vajinismus hastalarının aile durumu incelenmiş ve % 47’sinin ya bekâr ya da birisiyle çıkmakta olduğunu ,% 53’ünün birkaç aylıktan 30 yıldan fazla bir süreye değişen bir zamandır evli olduğu sonucu çıkmıştır.
Vajinismus hastalarında yaş ortalaması kaçtır?
Yine ABD’deki özel bir klinikte yapılan istatistikte ;
◦%18’i 25 yaşın altındadır. (Eğer durum daha erken bir yaşta daha iyi anlaşılıp doğru teşhis konulsaydı bu sayı çok daha yüksek olurdu.)
◦%53’ü 26-35 yaşları arasındadır.
◦%26’sı 36-50 yaşları arasındadır. Bunlar daha çok, daha ileri yaşta evlenmiş ya da yıllardır evliliklerini seksle tamamlayamamış olan kadınlardır, yardım arayışına girmeden önce sessiz bir şekilde acı çekmişlerdir.
◦%9’u 51 yaşının üzerindedir.
SON SÖZ: Kaygıyı bırakın ve tedaviye gidin! “Herkes yapabilse de ben yine yapamayacağım” düşüncesi ve tedavilerle ilgili bir sürü “acabalar” gereksiz şekilde zihinleri yormaktadır. Bu erteleme ve aile bütünlüğünün temel unsurlarından biri olan cinselliği paylaşamama zaman içinde ailesel çatışmaları ve kopmaları beraberinde getirir. İsteyerek ve severek evlenmiş birçok çift bile ayrılık noktasına kadar gelir.
Vajinismus, doğru tedavi teknikleri ile 2 veya 3 gün gibi oldukça kısa bir sürede yüzde 100 tedavi başarısı ile yenilebilen bir cinsel sorundur. Tedavi için atılacak ilk ve en önemli adım iyi bir araştırmanın yapılması ve bilimsel yöntemlerle çalışan bir merkeze başvurulmasıdır. Nitekim sorunun görmezden gelinmesi, omuzlara binen yükü her geçen gün biraz daha ağırlaştırır hem evlilik hem de sosyal hayatı olumsuz yönde etkiler. Tedavi sonrasında ise 180 derece değişen bir ruh hali ile tekrarlanan cümle genelde aynıdır: ”Keşke bu kadar beklemeseydik, bu kadar kolay mı olacaktı…