Gençlik Sırrı Yaban Somonu Üreme Hücresinde mi?

05.05.2025
175
Gençlik Sırrı Yaban Somonu Üreme Hücresinde mi?

İstanbul’da Koreli hekimlerle birlikte yurt dışı ve yurt içinden yaklaşık 500 dermatoloji, plastik cerrahi, medikal estetik hekim “Well-aging” yani “iyi yaşlanma” alanında bilgi alışverişinde bulunmak üzere buluştu. Koreli hekim Dr. Sung Kyun Cho ve Prof. Dr. Reha Yavuzer, yaban somonunun DNA ve protein yapısının insan dokusuna en yakın moleküle sahip olduğunu, üreme hücresinden elde edilen bu molekülün en saf ve sağlıklı yaşlanmayı sağladığını söyledi.

—–

“Well-aging”, “iyi yaşlanma” günümüzde en popüler konulardan biri. İstanbul’da düzenlenen cilt iyileştirici Rejuran’ın Türkiye Lansmanı’na yerli-yabancı 500 medikal estetik hekim katıldı. Koreli hekim Dr. Sung Kyun Cho ve Prof. Dr. Reha Yavuzer, Sağlık&Yaşam Dergisi’ne verdikleri özel röportajda sağlıklı yaşlanmanın sırrının yaban somonu üreme hücresinde bulunduğunu açıkladı.

Koreli hekim Dr. Sung Kyun Cho, ‘Rejuvan Polinükleotit’ adındaki molekülün en saf gençlik hücrelerini barındırdığını, bunun da yaban somonun testislerinden elde edildiğini belirtti. Dr. Sung Kyun Cho, “Daha doğal ve olgunlukla yaşlanmayı bilmek gerekir. Sağlıklı ve mutlu yaşlanmak için Rejuvan Polinükleotit önemli bir moleküdür. Polinükleotiti somonun her hücresinden alabilirsiniz. Ancak yaban somonun testislerinden en saf haliyle alınır. Balığın diğer hücrelerinde bugünkü teknoloji ile polinükleotit sentezlemeye çalışırsanız saf olmaz. Başka proteinlerle birlikte çekilir. Oysa testiste tam saf DNA olanı bulunur. Saf ve yüksek verimlilikteki polinükleotiti bugünkü teknolojiyle buradan sentezleyebilirsiniz.

Yaş alma sürecinde polinükleotit neden önemli?

Röportajda Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Reha Yavuzer, yaşlanma sürecinin doğum anıyla başladığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Kolajen kaybı 23 yaşında başlar. Aynaya yansımadan hücrelerde birtakım değişiklikler olur. Yaş alma sürecini kontrol altına almak mümkün. Günümüzde kronolojik yaş ile biyolojik yaş arasındaki paralellik bizim kontrolümüz altında. 50 yaşında iken kronolojik olarak 40 ya da 60’da olabilirsiniz. Oradaki 20 yıl kendinize hangi tedavilerle yaklaştığınızın belirleyicisidir. Yaşam stili yediğiniz, içtiğiniz, stres, fiziksel aktivite de sürecin gidişatını etkiler.

Öte yandan cilt ve beden mineral, vitamin, protein ihtiyacını gıda ve beslenme ile karşılar. Çünkü bunlarla birlikte vücuttaki fabrikalarda üretim gerçekleşir. Yaşlanma sürecinde fabrikaların üretim miktarı ve kalitesinde azalma görülür. Fabrika sayısı, kapasitesi, verimini artırmak gerekir. Ciltte kolejini üreten fibroblast fabrikasıdır. Polinükleotit işte burada devreye giriyor. Polinükleotit bir proteindir. Bölgeye verildiğinde üretim kapasitesi ve kalitesinde artış görüyoruz. En saf, en iyi ve tetikleme mekanizması en yüksek orana sahip polinükleotit olmasını istiyoruz. İşte burada devreye yaban somonu testisleri giriyor. Buradaki altın nokta: yaban somonu DNA ve protein yapısı ile insan dokusuna en yakın polinükleotite sahip olmasıdır.”

Polinükleotit laboratuvarda üretilebilir mi?

Dr. Sung Kyun Cho polinükleotit laboratuvarda üretilebilir mi sorusuna şu cevabı verdi: “Öncelikle neden çiftlik değil de yaban somonunu tercih ediyoruz. Çünkü elde edilen bölge testis, testistin büyümesi gerekir bunun için de balık üç beş yaşına gelmelidir. Çiftlik somonunun yaşam süresi o kadar olmaz. O yüzden yabani somon tercih edilir. Laboratuvarda tamamen suni yollarla bakteri kullanarak polinükleotit üretemez miyiz? Şu an elimizdeki teknoloji ile bu kadar saf, yüksek verimlilikle elde edilemez. Çok küçük moleküllerden bahsediyoruz. Laboratuvarda bunu yapmak mümkün değil. İnsan dokusuyla uyumluluğu da düşük olacaktır. Deriyi daha iyi hale getirme, yaşlanma ve iyileşme sürecini artırmaya çalışıyoruz. Çok özel somonlardan elde edilen polinükleotid içeren Rejuran’ın gerçekten tam bir iyileştirici etkisi var. Özellikle kahverengi lekeleri azaltma, cilt tonunu açma, deri kalınlığını artırma, yüz ve boyun bölgelerinde yenileme sağlar. Geniş gözeneklerin tedavisi, koyu göz halkaları, göz kapağı renginin açılması, dudak dolgunlaştırma-pembeleştirme, cilt nemini artırıcı, inflamasyon ve hiperpigmentasyonu azaltıcı özelliklerinin yanı sıra bazı egzama ve dermatit vakalarında da etkili, boyun, el, diz, dirsek arkası gibi farklı vücut bölgelerinde de kullanımı yaygınlaştı.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.