Kemik İliği Bağışı İle Hayat Kurtar
Üç tüp kan vererek yapılacak kemik iliği bağışı ile kalıtsal metabolik hastalıklar başta olmak üzere bazı kanser türleri ve birçok hastalığın tedavisinde yaşama tutunmayı bekleyen binlerce hastaya umut olabilirsiniz.
Prof. Dr. Barış Malbora
Çocuk Hematolojisi Onkolojisi Uzmanı
Lösemi diğer anlamda kan/kemik iliği ve diğer organ kanserleri, doğumsal metabolik hastalıklar, bağışıklık sistemi yetersizlikleri, Akdeniz anemisi gibi doğumsal kansızlıkların da günümüzdeki tek kesin çözümü kemik iliği nakli.
Kemik iliği nakli ve nakil süreci
Kemik iliği nakli aslında kök hücre naklidir ancak kök hücre naklinin tek kaynağı kemik iliği değildir. Kök hücre kaynağı olarak sıklıkla kemik iliği kullanıldığı için eş anlamlı gibi kullanılmaktadır.
Bağış sürecinde bağışçılar nakilden vazgeçmeyin
Dünya bankalarında gönüllü bağışçı sayısı toplam 41,3 milyon. Türk halkı, bu konuda birçok ileri ülkeye kıyasla oldukça duyarlı. Fakat doku grubu uyumu sağlandığı tespit edildiği ve Türkök tarafından hasta için verici olması talep edildiği noktada, verici (donör) adaylarının büyük kısmı bağış yapmaktan vazgeçiyor.
Kemik iliği bekleyen bazı hastaların birden fazla tam uyumlu verici adayı olabilirken bazıları için yalnızca bir aday uygun olabilir. Bağışçının vazgeçmesi durumunda tam bir hayal kırıklığı yaşanır.
Bağışçıların nakilden vazgeçme sebepleri
Bağışçıların vazgeçiş nedenlerinden biri korkudur. Bu da toplumun yeterli bilgiye sahip olmamasından kaynaklanır. Kişi, yapılan işlemin kendi hayatını tehlikeye atmayacağını net bir şekilde bilirse, bu tür durumların yaşanma olasılığı düşecektir.
Donör adayına izin verilmemesi
Bazen verici adayın, hasta ve yakınlarından maddi beklentileri olabilir; ancak yasalar bu durumun önüne geçmek için çok net. Öncelikle, bağışçı ve donör nakilden iki yıl sonrasına kadar kesinlikle yüz yüze gelemez, hasta ve bağışçı kimlikleri kesinlikle saklı tutulur. Nakilden iki yıl sonra iki tarafın da onayı olmak koşuluyla bir araya gelmeleri mümkün olabilir.
Bağışçı vazgeçerse hasta hayatını kaybedebilir…
Kemik iliği bağışçısı olup sonrasında vazgeçenler olabilir; ancak doku uyumu tespit edildiği halde, hastaya iliği vermemek en vahimi oluyor. Bu, birden fazla bağışçısı olmayan hastalar için yaşam ve ölümün sınırı. Hasta, bağışçı kemik iliğini verecek ve yaşama tutunacağım veya hayata tutunma iplerim elimden alınacak duygusunu yaşıyor.
Asıl süreç hasta ile dokunun tam olarak uyumu olduğunda başlıyor. Eğer bu aşamada vazgeçilirse, bağış bekleyen birey ciddi hastalıkla pençeleşmeye devam edecek belki de yaşamını kaybedecek. Ya da doku eşleşmesi ile verici olmayı kabul edip, nakilden 1 hafta-10 gün önce hastanın kemoterapi sürecinden sonra vazgeçmek. Bu dönemde hastaya verilen kemoterapi, hastaların kemik iliğini geri dönüşümsüz ortadan kaldırır. Bu noktadan sonra ‘Pardon, vazgeçtim.’ deme lüksü tıbben yoktur. Hastayı kemik illiği yetersizliğinden kaybetmek çok da uzak bir ihtimal değildir.
Bağışının vazgeçmesinde yasal yükümlülüğü
Yasalar vericileri sonuna kadar koruyor. Bağışçılık gönüllülük esasına dayandığı için belki bir yere kadar da anlaşılabilir bu; ama hastaya hazırlama rejimi başladıktan sonra ‘Ben vazgeçtim.’ deme lüksü olmamalı ve bu noktada yasal düzenlemelerle vericilere yaptırım da getirilmelidir.
Kemik iliği nakil süreci nasıldır, nakil nasıl yapılır?
İliğin, daha doğrusu kök hücrelerin vücutta üç kaynağı vardır:
Birincisi, bebek doğduğu zaman kordon kanındaki kök hücrelerdir. Bu doku, kök hücre açısından oldukça zengin bir dokudur; ancak çoğu zaman hacim olarak yeterli olmamaktadır. Vücut ağırlığı düşük olan bebek ve küçük çocuklarda kordon kanı iyi bir kök hücre kaynağı olabilir.
İkincisi, kemik iliğidir; yani kemiklerimizin ortasında bulunan yumuşak dokudur. Kök hücre kaynağı olarak kemik iliğini kullanılacaksa eğer, bağışçı bir gece önceden 12 saatlik açlık sonrasında ameliyathanede genel anestezi altında uyutulur. Hiçbir acı hissetmeden, 30-40 dakikada leğen kemiğinin arka çıkıntılarından özel iğneler yardımıyla kök hücreleri toplanır. Bir günlük izlem sonrasında bağışçı çok rahat şekilde hastaneden çıkar. En çok şikâyet edebileceği nokta iğnelerle giriş yapılan yerdeki acı hissidir ve onu da basit ağrı kesicilerle çözmek mümkündür.
Üçüncü yöntem ise damarlarda dolaşan kök hücrelerin toplanmasıdır. Ayrıca, bu yöntem Türkök’ün en sık kullandığı yöntemdir. Damarlardaki kök hücreler doğal seyrinde bağış yapmak için yeterli değildir. Bu kök hücrelerin sayısını artırmak için toplama işleminin 5 gün öncesinden itibaren kök hücreleri artırıcı aşılar yapılır. Kişi, toplama günü kapalı ve tamamen steril bir sistemle çalışan cihaza bağlanır. Bir kolundan alınan kan cihaza girer ve cihazda kök hücreler ayıklanır. Geriye kalan diğer tüm kan bileşeni bağışçıya geri verilir ve bu işlem ortalama 2-3 saat sürer. Burada şunu belirtmekte fayda var; eğer hastanın kollarındaki damar yolları bu işlem için uygun değilse, bağışçıya kateter isminde geçici bir damar yolu takılır ve işlemden hemen sonra çıkarılır. 18 ila 50 yaş arasında, herhangi bir kronik hastalığı, bulaşıcı hastalığı (hepatit B, C gibi) olmayan herkes bağışçı olabilir.